Esas No: 2010/13141
Karar No: 2011/462
Karar Tarihi: 20.01.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13141 Esas 2011/462 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2010
NUMARASI : 2009/422-2010/298
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalıdan satın alarak kayden maliki olduğu 86 ada 5 parsel zemin kat 1 bağımsız bölüm nolu meskene, davalının teslim etmeyip,kullanımını sürdürmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuş, bilahare ıslah ile ecrimisil talebini arttırmıştır.
Davalı, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, davalının çekişmeli taşınmazı kullanmasının hukuki dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının çekişme konusu 86 ada 5 sayılı parseldeki 1 nolu mesken nitelikli taşınmaza, davalıdan 15.08.2008 tarihinde satın almak suretiyle kayden malik olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan herhangi bir hakkı kalmadığı halde ikametini sürdürerek taşınmaza müdahale ettiği belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
Ancak, davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5000 TL. ecrimisil istediği ve faiz talep etmediği halde,29.07.2010 tarihli dilekçesiyle ıslah suretiyle 7.374 TL. Haksız işgal tazminatının taşınmazı satın aldığı tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Helen belirtmek gerekirki, HUMK"nun 83 ve müteakip maddelerinde öngörülen ıslah ile 4.2.1948 tarih 10/3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere davanın konusunda, sebebinde ve delillerde ıslah yoluyla tebdil imkanı var ise de, dava konusu edilmeyen bir hususun ıslah yoluyla davaya dahil edilmesi olanaksızdır. Diğer taraftan HUMK"nun 87. maddesinin son fıkrasının Anayasa Mahkemesince iptal edilerek müddeabihin arttırılması imkanı getirilmiş ise de, değinildiği üzere dava edilmeyen bir hususun ıslah yoluyla dava konusu yapılmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
O halde, ıslah suretiyle arttırılan ecrimisil miktarına hükmedilmiş olması doğru ise de, hükmolunan ecrimisile faiz yürütülmesi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, hüküm kısmında dönemler belirtilmeksizin her dönem sonundan itibaren kademeli faiz yürütülmek suretiyle tahsile karar verilmiş olması da doğru değildir.
Öte yandan,elatmanın önlenmesi davası bakımından çekişme konusu taşınmazın değeri dava dilekçesinde 10.000 TL olarak gösterilmiş ise de, mahkemece yapılan keşfe katılan bilirkişi heyetinden taşınmaz değeri konusunda rapor alınmadığı gibi, elatmanın önlenmesi davası kabul edildiği halde çekişmeli taşınmazın değeri gözetilmeksizin sadece hükmolunan ecrimisil miktarı üzerinden nispi karar harcı alınması yönünde hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir.
Diğer taraftan,hakim infaza elverişli hüküm kurmakla görevlidir. Öyleyse, elatmanın önlenmesine karar verilen çekişmeli taşınmazın hüküm kısmında açıkça belirtilmesi, başka bir ifadeyle ada, parsel ve bağımsız bölüm numarasının yer alması-gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında da doğru olduğu söylenemez.
Davalının değinilen hususlara ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.