Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1042 Esas 2016/6115 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1042
Karar No: 2016/6115
Karar Tarihi: 09.06.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1042 Esas 2016/6115 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, Tarım Müdürlüğü'ne başvurarak almadığı arazi için yıllar boyunca dolandırıcılık yaptığı iddiasıyla suçlanmış ve mahkum edilmiştir. Ancak sanığın kastı olmadığı gözetilmeden bu karar verilmiştir. Yargıtay, suç tarihi itibariyle sanığın 65 yaşından büyük olduğu için ayrı ayrı 2 yıl 6 ay hapis cezalarının TCK'nın 51. maddesi gereğince ertelenip ertelenemeyeceği tartışılmamasını, sanığın zararları tazmin ettiği için TCK'nın 168. maddesi uyarınca hüküm giyip giyemeyeceğinin belirlenmemesini ve Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin bir kısmını iptal eden kararından dolayı değerlendirme yapılması gerektiğini belirtmiştir. Kanun Maddeleri: TCK'nın 158/1-e, 62/1, 52/2, 53/1 ve CMUK'un 326/son maddeleri.
15. Ceza Dairesi         2016/1042 E.  ,  2016/6115 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK.nın 158/1-e, 62/1, 52/2, 53/1, CMUK"nın 326/son maddeleri gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın işlemediği arazi için Tarım Müdürlüğü"ne başvurarak 2002, 2003, 2004, 2005 ve 2006 yıllarında Doğrudan Gelir Desteği ödemesi aldığının iddia edildiği olayda; sanığın birden fazla tarlasının olduğunu, bu tarlaların doğrudan gelir desteğini alırken ekmediği tarlanın da doğrudan gelir desteğini aldığını bilmediğini, soruşturma sonrası öğrendiğini beyan etmesi karşısında, suç işleme kastının olmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    1- Suç tarihi itibariyle 65 yaşından büyük olan sanığa verilen ayrı ayrı 2 yıl 6 ay hapis cezalarının TCK"nın 51. maddesi gereğince ertelenip ertelenemeyeceğinin tartışılmaması,
    2- Sanığın katılanın zararını karşıladığına yönelik temyiz dilekçesi ve dosya arasında bulunan 13/03/2009 tarihli ödendi belgesine göre Orta Mal Müdürlüğü"ne 162,56 TL"nin ödendiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK"nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    3- 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararı, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde de değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 09/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara