Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, maliki oldukları 366 ve 367 sayılı parselleri daha önce davalıların kiracı olarak kullandıklarını, kira aktini sonlandırmak için Adana 7.Noterliğinden 01/12/2009 tarih ve 17761 yevmiye nolu ihtarname keşide ettiklerini, ancak davalıların kiracı olarak kullandıkları taşınmazları ve ayrıca 332 ada 1 ile 337 ada 1 sayılı parsellerde tasarruflarını sürdürdüklerini, bu kullanıma muvafakatleri bulunmadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, dava konusu yerlerin davacılardan kiralandığını, kira bedelinin elden ödendiğini, kira süresinin bitiminde yeniden bir araya gelinerek kira bedeli üzerinde anlaşma sağlandığını, taşınmazları kira ilişkisine dayanarak kullandıklarını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, HUMK"nun 8-ll-1.maddesi uyarınca İcra İflas Kanununun 10.bölümünde yer alan 269 ve 272 ve sonraki maddeleri hükümleri dışındaki kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, sözleşmenin feshi ve tespit davaları ve bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davalarının Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği, davacı tarafının isteğinin de kira sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin feshi ve tahliye davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmazlara elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, HMUK 8-II-1. maddesine göre, İ.İ.K"nun 10.bölümünde yer alan 269 ve 272 ve sonraki maddeleri hükümleri dışındaki kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, sözlemenin feshi ve tespit davaları ve bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davalarının Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği, davacı tarafının isteğinin de kira sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin feshi ve tahliye davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Ne var ki, dava dilekçesi içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada Türk Medeni Kanununun 683 ve devamı maddelerine dayalı olarak elatmanın önlenmesi isteğinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davanın açıklanan niteliği gözetilmek suretiyle işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.
Davacıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.