Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13844 Esas 2011/326 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/13844
Karar No: 2011/326

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13844 Esas 2011/326 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, 23 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, komşu 22 parsel maliki davalının hiçbir hakkı olmadığı halde mesken olarak kullanmak sureti ile taşınmazını işgal ettiğini, taşınmazı kiraya vermesine de engel olduğunu iddia ederek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemektedir. Mahkeme, ıslah imar planı dağıtım cetvelinin hazırlanması sırasında 22 parselin sehven 23 parsel olarak, 23 parselin de sehven 22 parsel olarak yazıldığı, mevcut durumun idari hatadan kaynaklandığı, davalının tecavüzünün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, dosya içeriği ve toplanan delillerden 23 nolu parselin davacı adına, 22 nolu parselin ise davalı adına kaydedildiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi kurulu da sehven 22 parselin 23, 23 parselin 22 parsel numarası ile tapuya yazıldığını bildirmiştir. Bu husus ancak yöntemine uygun açılacak bir düzeltim davasında tartışma konusu olabileceğinden elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiş ve davacının ecrimisil isteği hususunda da olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda ise HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddesi ise davada usul hatalarının bulunması halinde kararın bozulması hakkında düzenleme yapmaktadır.
1. Hukuk Dairesi         2010/13844 E.  ,  2011/326 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 01/06/2010
    NUMARASI : 2009/594-2010/203

    Taraflar arasında görülen davada;      
    Davacı, 23 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, komşu 22 parsel maliki davalının hiçbir hakkı olmadığı halde  mesken olarak kullanmak sureti ile taşınmazını işgal ettiğini, taşınmazı kiraya vermesine de  engel olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil  isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, çekişme konusu yerin, kayden malik olduğu 22 parsel numaralı taşınmaz olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.   
    Mahkemece, ıslah imar planı dağıtım cetvelinin hazırlanması sırasında 22 parselin sehven 23 parsel olarak, 23 parselin de sehven 22 parsel olarak yazıldığı, mevcut durumun idari hatadan kaynaklandığı, davalının tecavüzünün bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, ıslah imar planı dağıtım cetvelinin hazırlanması sırasında 22 nolu parselin sehven 23 nolu parsel olarak, 23 nolu parselin de sehven 22 nolu parsel olarak yazıldığı, mevcut durumun idari hatadan kaynaklandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Oysa dosya içeriği ve toplanan delillerden; Konak Belediyesi tarafından yapılan imar ıslah planı ve imar uygulaması sonunda 22 ve 23 nolu parsellerin oluşturulduğu, 23 nolu parselin davacı adına, 22 nolu parselin ise davalı adına kaydedildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, elatmanın önlenmesi davalarında kayıt ve çap iptale kadar geçerli olup, kayda ve çapa üstünlük tanınması yasal ve yapılan uygulamalar gereğidir. Mülkiyet hakkı çap kapsamı ile sınırlıdır.
    Eldeki davada bilirkişi kurulu sehven 22 parselin 23, 23 parselin 22 parsel numarası ile tapuya yazıldığını bildirmekte ise de, bu husus ancak yöntemine uygun açılacak bir düzeltim davasında tartışma konusu olabilir.
    Somut olayda; çekişmeli bölümün 23 parsel altında kayıtlı taşınmaz kapsamında kaldığı ve bu taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu halde davalı tarafça tasarruf edildiği tartışmasızdır.
    Hal böyle olunca; elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne ve  yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda değerlendirme yapılarak davacının ecrimisil isteği hususunda da olumlu veya olumsuz  bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmesi   doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  19.01.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Hemen Ara