Esas No: 2010/8603
Karar No: 2011/304
Karar Tarihi: 18.01.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/8603 Esas 2011/304 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GEBZE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2009
NUMARASI : 2007/433-2009/269
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalı B.."ın kendisine vekaleten 5 parsel sayılı taşınmazdaki 12 nolhu bağımsız bölümü diğer davalı Kürşat"a satış yapmasına karşın bir bedel ödemediğini, tehditlere maruz kaldığı için hareket kabiliyetinin sınırlandığını, davalı B."a satış bedelini ödemesini ihtaren bildirmesine rağmen bedelin ödenmediğini ileri sürerek tapu iptal- tescil olmazsa tazminat isteğinde bulunmuştur.
Davalı K.., satış bedelini davalı B"a ödediğini, taşınmazı iyiniyetle satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuş, davalı B.. ise yanıt vermemiştir.
Mahkemece, davalı Burhan"ın vekalet görevini kötüye kullandığı, satış yaptığı halde bedelini davacıya ödemediği, davalıların birbirlerini tanıdıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı Kürşat vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.01.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat F.. Ç..geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat ile davalı B.. Ü.. gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat isteklerine ilişkin olup, Mahkemece, satış bedelinin ödenmemesi sebebiyle vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesiyle tapu iptal ve tescil isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden; davacı K..K.."nın, Kartal 14.Noterliğince düzenlenen 12.9.2006 tarih, 15662 sayılı vekaletname ile çekişme konusu taşınmazın satışı için davalı B.."ı vekil tayin ettiği; davacı K.."e ait çekişme konusu 5 parsel sayılı taşınmazdaki 12 nolu bağımsız bölümün vekil B.. tarafından anılan vekaletnamedeki yetkiye istinaden 13.9.2006 tarihinde satış suretiyle diğer davalı K."a temlik edildiği anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, özellikle davacı Kıymet tarafından, davalı Burhan"a gönderilen Edirne 1. Noterliğince düzenlenen 02.07.2007 tarih, 7341 sayılı ihtarname içeriğinden, davacının, taşınmazın satış bedelinin kendisine ödenmesini, satış bedeli ödenmediği takdirde dava açacağını ihtaren davalı B."a bildirdiği, keza, dava dilekçesinde de aynı husususların tekrar edildiği görülmektedir.
Hemen belirtilmelidir ki, HUMK.nun 76.maddesi uyarınca maddi olgu ve olayları (vakıaları) bildirmek yanlara, bildirilen bu olay ve olgulara göre hukuki nitelendirmeyi yapmak, uyuşmazlığı çözüme ulaştıracak kanun hükmünü bulup uygulamak hakime aittir.
Bu ilke karşısında, yukarıda değinilen olgulara göre, davadaki hukuki sebebin vekalet görevinin kötüye kullanılması olmayıp, davanın hukuki sebebinin, vekaleten satışı yapılan taşınmazın satış bedelinin ödenmemesinden kaynaklandığı sabittir.
Buna göre, Mahkemenin hukuki nitelendirmesinin doğru olduğu söylenemez.
Bilindiği üzere, BK"nun 217. maddesi delaletiyle 211. maddesi hükmü uyarınca, satış bedelinin ödenmemesi halinde akti feshederek satışa konu şeyin geri alınması hakkı saklı tutulmadıkça veya bu konuda bir ihtirazi kayıt dermayan edilmedikçe, satılan şeyin istirdadı istenemez. Öyleyse, tapu iptal ve tescil isteğinin dinlenmesine olanak bulunmadığı gözetilerek, tapu iptal ve tescil isteği yönünden davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Ne var ki, dava kademeli olarak açılmış, tapu iptal ve tescil isteği yanında bedelden kaynaklanan tazminatta istenmiştir.
O halde, tazminat isteği bakımından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda ileri sürecekleri delillerin toplanması, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi, ondan sonra bu istek yönünden bir karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalı K.."ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.