Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13284 Esas 2011/214 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/13284
Karar No: 2011/214

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13284 Esas 2011/214 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/13284 E.  ,  2011/214 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : EDREMİT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 30/12/2009
    NUMARASI : 2008/404-2009/876

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, ortak miras bırakanları M... G.’ın mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak kayden maliki bulunduğu 292 parsel sayılı taşınmazda yer alan 2 nolu bağımsız bölümü bağış yoluyla, 3 nolu bağımsız bölümü kat mülkiyeti tesisi ile davalı oğlu A.. G.’a, 1 nolu bağımsız bölümü ise A.’den olma torunu M.. E. G’a tapuda satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, murisin ölümünden kısa bir süre sonra 1 nolu bölümün diğer davalı N..A...’a devrinin sağlandığını, temliklerin gerçekte bedelsiz olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu kaydının iptali ile adına tesciline olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, çekişme konusu 2 ve 3 nolu bölümler bakımından davalı A. G. aleyhine açılan davada hak düşürücü sürenin dolduğunu ve 1 nolu bağımsız bölümün bakımından aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, muris tarafından yapılmış bir temlikin bulunmadığını, üçüncü kişi konumundaki davalı N. A..’ın iyiniyetli olduğunu, TMK’nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. 
    Mahkemece; dava dilekçesinin ve sonuç kısmından davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal tescil isteğine yönelik olduğu, bu talep ile tenkis isteğinin bağdaşmayacağı, Ali Gavas’a yapılan 2 ve 3 nolu bölümlere ilişkin davanın reddine, 1 nolu bağımsız bölüm bakımından muris muvazaasının kanıtlandığı gerekçesiyle hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davacı ve davalı N.. A.. tarafından süresinde duruşmalı olarak  temyiz edilmiş olmakla; duruşma talebinin dava değeri yönünden reddiyle Tetkik Hâkimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında iptal ve tescil olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
    Mahkemece; 292 parselde yer alan 2 ve 3 nolu bağımsız bölümler yönünden davanın reddine, 1 nolu bağımsız bölüm yönünden ise kabule karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; miras bırakanın 1 nolu bağımsız bölümü erkek çocuğundan olma torununa devrini sağlamak amacıyla önce ara malik eşi M..’ye satış suretiyle temlik ettiği, işlem sırasında dava dışı anne B... G.. ve diğer davalı baba A..G..’ın velayeten yer aldığı, miras bırakanın ölümünden kısa bir süre sonra da miras bırakanın oğlu Ali’nin iş ortağı N..A..’a devredildiği, miras bırakanın satmaya ihtiyacının bulunmadığı, birlikte yaşadıkları, halen evin anneleri M...tarafından kullanıldığı saptanarak 1 nolu bağımsız bölüm bakımından davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı N.. A..’ın temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle hükmün 1 nolu bağımsız bölüm yönünden ONANMASINA,
    Davacının temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere;  muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal tescil davası, miras bırakanın adına kayıtlı taşınmazı mirastan mal kaçırma amacıyla temlik etmesi durumunda hakkı zedelenen her mirasçı tarafından pay oranında ya da tüm mirasçılar adına tescil edilmesi isteği ile açılacak davalardan, tenkis davası ise geçerli işlemlere yönelik açılabilen davalardandır. 22.05.1987 tarih, 4/5 sayılı İ.B.K ‘da vurgulandığı üzere muvazaa nedeniyle iptal ve tescil davası tek başına açılabileceği gibi kademeli olarak tenkis isteğinde de bulunulabilir. Kademeli dava açılması halinde mahkemece işlemin muvazaalı olmadığının saptanması durumunda koşulları mevcutsa tenkis isteğinin değerlendirilmesi zorunlu olur.
    Somut olayda da; dava konusu 2 ve 3 nolu bağımsız bölümler bağış biçiminde temlik edilmiştir. Bu tür bir temlikte irade ile yapılan işlem arasında uyumsuzluk bulunmadığına göre muris muvazaasından söz edebilme olanağı yoktur. Ne var ki; bağış biçimindeki geçerli işlemlerin koşulların varlığı halinde tenkisi mümkündür. O halde mahkemenin “muvazaa ve tenkis iddialarının bağdaşmayacağı” yönündeki değerlendirmesi doğru değildir.
    Hal böyle olunca; 2 ve 3 nolu bağımsız bölümler için tenkis konusunda tarafların delillerinin toplanması, hâsıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacının, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  17.1.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Hemen Ara