Esas No: 2010/13672
Karar No: 2011/213
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/13672 Esas 2011/213 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİPAŞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/07/2010
NUMARASI : 2008/314-2010/251
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, dava konusu 807 parselde müştereken malik olduklarını, davalıların 14/12/2008 tarihinden itibaren sürmek, buğday ekmek ve çeşitli şekillerde kullanmak suretiyle tasarrufta bulunduklarını, sözlü uyarılardan sonuç alamadıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı Mustafa gül, çekişmeli taşınmazın kök murisinden kaldığını, oğlu İ.. G..tarafından tarım yapmak suretiyle kullanıldığını, diğer davalıların kullanımının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dahili Davalı İ.G..; ata - dedenden intikal ede taşınmazın sınırlarını bilmediğini, kendilerine ait olduğu zannıyla ekip–biçmek suretiyle kullandığını, davacılara ait olduğunu öğrendikten sonra kullanmadığını bildirmiştir.
Mahkemece; davalılardan M...G.. ve İ. G.. bakımından davanın kabulüne, diğer davalı E. (M....) S. hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı İ..G. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davalılardan Mu.. G..ve İ..G..bakımından davanın kabulüne, diğer davalı E. (M..) S..hakkındaki davanın ise reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 807 parsel sayılı taşınmazda davacıların, paylı mülkiyet üzere malik oldukları, davalı E.. (M..) S..’ın çekişmeli taşınmaza bir müdahalesinin bulunmadığından hakkındaki davanın reddine, tarım yapmak suretiyle taşınmaza müdahale ettiği saptanan diğer davalı M... G.. bakımından davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ne var ki, hakkında dava kabul edilen İ.. G..’e eldeki davada husumet yöneltilmediği gibi hakkında usulüne uygun bir dava açılmamış, yargılama sürerken davaya dâhil edilmiştir.
Bilindiği üzere, bir kimseye dâhili dava yoluyla taraf sıfatı verilmesine ve hakkında hüküm kurulmasına olanak yoktur. Bu ilke yargısal uygulamalar ile kararlılık kazandığı gibi öğretide de benimsenmiştir.
Hal böyle olunca, İ.. G..hakkında usulüne uygun bir dava bulunmadığı halde hakkında hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Dâhili davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.