MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- KARAR -

Davacılar vekili, davalı tarafından aleyhlerine başlatılan icra takibine konu sözleşmede kefil olarak atılan imzaların davacılara ait olmadığını, bu konuda ... Ağır Ceza mahkemesinde açılan davada, davacıların imza incelemesinin yapıldığını ve imzaların davacıların elinden çıkmadığının tespit edildiğini belirterek icra takibine dayanak sözleşmeden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili,icra takibine dayanak olan belgelerin ilam niteliğinde olduğunu ,itfa ve ihmal edildiğine ilişkin itirazda bulunarak takibin iptalinin istenebileceğini fakat davacı borçluların sözleşmenin sahte olduğuna ve borçlu olmadıklarına yönelik itirazlarının ilamlı takipte mümkün olmadığını , sözleşmedeki imzaların borçlulara ait olup olmadığı hususunun uzman ihtisas dairesince incelenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda,davacıların müşteki sıfatıyla yer aldığı ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/ 388 E. 2016/46 K.sayılı dosyasında davacılara ait imza ve yazı örnekleri sonucu düzenlenmiş olan rapor ile Tarım Kredi Kooperatifleri Kredi Sözleşmesinde davacılar adına atılı imzaların bu kişilerin elinden çıkmadığının tespit edildiği, her ne kadar davacıların müşteki olarak yer aldığı ... Ağır Ceza Mahkemesi dosyası kesinleşmemiş ise de bu dosyanın beklenmesinin davacıların mağduriyetini arttıracağından ceza dosyası sonucunun beklenmediği, kendilerine ait olmayan imzadan davacıların sorumluluğunun bulunmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalının sözleşmeye dayalı alacağın tahsili istemli başlattığı icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti davasıdır.
Davacılar, sözleşme altındaki imzaların kendilerine ait olmadığını iddia ettiğinden mahkemece bu hususta grafolojik bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken henüz devam etmekte olan ceza dosyasındaki kriminal raporunu esas alarak karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ayrıca tahkikatın tamamlanmasından sonra yeni gün verilip davalının tebliğatla sözlü yargılama için davet edilmesi gerekirken bunun yapılmamış olması davalının savunma hakkınının kısıtlanması olacağından yerinde olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.