Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/3696 Esas 2021/5416 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3696
Karar No: 2021/5416

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/3696 Esas 2021/5416 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir kararın temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede, karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasında yapılan kusur belirlemesinin, kadının kabul edilen davasının ve reddedilen tazminat taleplerinin yanı sıra ziynet alacağı davasına yönelik temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığı belirlenmiş ve bu yönde karar verilmiştir. Ancak, erkeğin diğer temyiz itirazları incelenmiş ve taraflar eşit kusurlu kabul edilerek kabul edilen boşanma davasının bozulması gerektiği, ayrıca tazminata esas olan fiilin ağırlığına uygun bir miktar maddi ve manevi tazminatın verilmesi gerektiği belirlenmiştir. Kanunlar ise HMK'nın 362. maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2 maddeleri ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleridir.
2. Hukuk Dairesi         2021/3696 E.  ,  2021/5416 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası, reddedilen tazminat talepleri ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Davacı-karşı davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
    HMK"nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44, maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde I uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu"nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve İlan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar "78.630,00 TL" olarak belirlenmiştir.
    Mahkemece hüküm altına alınan ziynet alacağı karar tarihi itibariyle temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından bölge adliye mahkemesi kararı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir. Açıklanan sebeple davacı-k.davalı erkeğin bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
    2- Davacı-karşı davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.
    b-Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulüne karar verilmiş ise de yapılan yargılama ve toplanan delilerden; davalı-k.davacı kadının güven sarsıcı davranışlar içinde olduğu, erkeğe sürekli hakaret ettiği ve son yaşanan olayda erkeğe fiziksel şiddet uyguladığı, davacı-karşı davalı erkeğin ise son olayda kadına fiziksel şiddet uyguladığı, belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
    c-Türk Medeni Kanunu"nun 174/1-2 maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan maddi ve manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Yukarıda 2/b. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-karşı davalı erkeğin ağır ya da, eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 51) dikkate alınarak erkek yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 2/b ve 2/c bentlerinde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, davacı-karşı davalı erkeğin “Ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.29.06.2021 (Salı)












    Hemen Ara