Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1196 Esas 2016/5955 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1196
Karar No: 2016/5955
Karar Tarihi: 07.06.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1196 Esas 2016/5955 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2016/1196 E.  ,  2016/5955 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : ... Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından vekalet ücreti yönünden ve sanık tarafından ise esasa yönelik olarak temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, temyiz dışı sanık İbrahim ile birlikte ...plaka sayılı araçla Konya"ya geldikleri, yanlarında taşıdıkları düşük değerli dövizleri avro diye piyasaya sürmek üzere müşteki .."nın kasiyer olarak çalıştığı katılan .. A.Ş"ye ait..Mağazasına, kapanma saati olan 22.00 sıralarında birlikte gittikleri, kasiyere avro bozabilip bozamayacağını sordukları, kasiyer .."nın rutin olduğu biçimde alışveriş yapmaları halinde para bozabileceğini ifade ettiği, bunun üzerine sanığın yeğeni.. ile birlikte mağazaya girip 113,90 TL bedelli bir ütü aldığı ve .."ya 500.. kronu verip 500 avro olarak söylediği, kasiyer .."nın ütü bedeli olan 113,90 TL"yi mahsup ettikten sonra bakiye Türk lirası cinsinden 776,00 TL parayı sanık .."e verdiği, müşteki .."nın alışveriş esnasında sanıklardan kimlik sorduğu,..."in kimliğinin olmadığını ifade etmesi üzerine bu kez sanığın başkasına ait çıkardığı kimliği kasiyer .."ya göstererek itimat sağladığı olayda; CMK"nın 217. maddesine uygun olarak, topladığı delilleri duruşmada edindiği kanaate göre değerlendirip suçun yasal unsurları itibariyle oluştuğunu kabul ve takdir eden mahkemenin kararında bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
1- Yargıtay bozma ilamından önceki hükümde, sanığın TCK"nın 157/1, 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 2000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve ilk hükmün sadece sanık tarafından temyiz edilmesine rağmen, bozma ilamından sonraki hükümde sanık hakkında TCK"nın 158/1-d maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ve 4000,00 TL adli para cezası verilmesi suretiyle 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesine göre sanığın kazanılmış hakkının ihlal edilmesi,
2- 1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 4 nolu pragraftan sonra gelmek üzere “Ceza miktarı yönünden kazanılmış hak ilkesi gereği, sonradan verilecek cezanın ilk hükümdeki ceza miktarından fazla olamayacağı gözetilerek 2 yıl 6 ay hapis ve 4000 TL ağır para cezası ibaresi çıkartılarak yerine sonuç olarak sanığın 10 ay hapis ve 2.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibaresi eklemek ve hüküm fıkrasının sonuna "Kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 2.640,00 TL"nin sanıktan alınarak katılana verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Hemen Ara