Esas No: 2012/8839
Karar No: 2012/16001
Karar Tarihi: 27.12.2012
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/8839 Esas 2012/16001 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVACI MİRASÇISI : ...
DAVA TÜRÜ : TENKİS
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, miras bırakan...’ın mirasçıdan mal kaçırmak ve saklı payı ihlal kastıyla 23 parça taşınmazı 18.06.1970 tarihli vasiyetname ile davalı derneğe temlik ettiğini, tüm taşınmaz malvarlığının bağışa konu edildiğini ileri sürerek tasarruf nisabına tecavüz eden kısmın tenkisine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, kamu yararına çalışan dernek olduklarını, dava konusu taşınmazların bir kısmının kesinleşen mahkeme ilamı ile adlarına tescil edildiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın kabulüne ilişin olarak verilen karar, 16. Hukuk Dairesince, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının temyiz itirazlarının reddine. Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince; tenkis davalarında da yargılama giderlerine HUMK.nun 413-426. maddeleri uyarınca hükmolunur. Hakim, tespit ettiği saklı paya elatma tutarında kazanılan ve kaybedilen oranlara göre veya davanın tümden reddi halinde, reddedilen kısma uygun yargılama giderlerine, yine yargılama giderlerinden olan avukatlık ücretine de hükmedecektir. Avukatlık ücretinin, karar tarihinde yürürlükte olan avukatlık ücret tarifesine göre nispi olarak takdir edilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde maktu vekalet ücreti takdiri isabetsizdir” gerekçesiyle bozulması üzerine bozma ilamına uyularak mahkemece, tapu iptali ve tescil-tenkis isteğine yönelik verilen karar kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tenkis isteğine ilişkin olup, mahkemece, davalının, tercih hakkını ayın vermeden (taşınmazlardan pay vermeden) yana kullandığı gözetilerek davacının saklı payı oranında davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, yüksek 16. Hukuk Dairesince esas yönünden onanarak, vekalet ücreti yönünden bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında, mahkemece, esas yönünden verilen karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
./...
Ne var ki, dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2. maddesi hükmü gözetilerek davacı yararına vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bozma ilamı sonrasında yapılan uygulama sonucu elde edilen bilirkişi raporunda gösterilen ve dava konusu taşınmazların keşif tarihindeki temlike konu edilen paylar ve davacının saklı payına göre belirlenen ve yargılama sırasında harcı ikmal edilmeyen değer üzerinden yüksek vekalet ücreti takdiri doğru değil ise de, anılan bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün 2. bendinde yer alan “ davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince müddeabihin değeri üzerinden hesaplanan 23.426,71 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin çıkarılmasına, yerine, “davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden dava dilekçesinde gösterilen değer ve avukatlık asgari ücret tarifesinin 12/2 maddesi hükmü gözetilerek, belirlenen 400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle düzeltilmesine, 6100 sayılı H.M.K."nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nın 436/2. (6100 sayılı HMK"nun 370/2. md.) maddesi uyarınca kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.