Esas No: 2012/13863
Karar No: 2012/15969
Karar Tarihi: 27.12.2012
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/13863 Esas 2012/15969 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vekili, kapanan yollardan ihdas edilen çekişme konusu 1027 (55) nolu parselin içinde bulunduğu alanda ... Belediyesi ile ... Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemelerinin idari yargı yerinde iptal edildiğini, sözkonusu imar uygulamaları ile kapanan yollardan ihdas edilen taşınmazın... hesabına katılmak yerine özel mülkiyete konu edildiğini ve bu sebeple ... adına kayıtlı taşınmazlardan daha fazla ... kesintisi yapıldığını ileri sürerek,anılan parselin ihyası sureti ile kök parsele dönülmesine karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar ile dahili davalı, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, çekişme konusu yerin idari tasarrufla ... Belediyesi sınırlarından çıkarılıp ... Belediyesi sınırlarına dahil edildiği gerekçesiyle ... Belediyesi yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Davacı ..., idare tarafından yapılan imar işlemlerinin idari yargı yerinde iptal edilerek kesinleştiğini, böylece idari karara dayalı olarak oluşan sicil kayıtlarının TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düştüğünü ileri sürerek iptal ve ihyaya karar verilmesini istemiş mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Gerçekten de; idari işlemin iptal edilerek kesinleştiği ve sicilin de yolsuz tescil durumuna düştüğü sabit ise de; ..."nin davasının kabul edilebilmesi bakımından taşınmazda imar öncesinde ..."nin mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının var olması gerekir. Oysa çekişmeli yerin öncesinde Hazinenin mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı, kapanmış yolların Tapu Kanunu"nun 21. maddesi, 3194 Sayılı İmar Yasası"nın 11. maddesi hükmü uyarınca içinde bulunduğu tüzel kişilik adına tescil edileceğinden mahkemece işin esası bakımından yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli avukatlık ücreti maktu olması gerekirken nispi olarak tayin edilmiş olması doğru değildir.
Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6. maddesindeki " Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduklarından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı Hazinenin harçtan muaf olması nedeniyle taşınmazın keşif esnasında belirlenen imar parsel arsa değeri olan 39.150,00 TL üzerinden hesaplanan 4.507,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı Hazineden alınarak vekili bulunan davalılara verilmesine "" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine; " Yargılama sırasında davalı ... ile dahili davalı ... kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.000.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı ... ile dahili davalı ... Başkanlığına verilmesine, "" ibaresinin eklenmesine, hükmün bu şekliyle 1086 sayılı HUMK"nın 436/2 (6100 sayılı HMK"nın 370/2) ve 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi yollaması ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.