Taraflar arasındaki davadan dolayı Adana 3. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 01.04.2010 gün ve 2008/309 esas 2010/238 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 27.01.2011 gün ve 13922-879 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava ve birleşen davalar, imar uygulamasının iptali nedeniyle kök parselin ihyası ile hazine adına tescili olmazsa tazminat isteğine ilişkin olup, Seyhan Belediyesi hakkında karar verilmesine yerolmadığına, eski hale ihya isteğinin kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekili, davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ve dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairece; Sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle bilirkişi rapor ve krokisinde gösterildiği üzere eski hale ihya davasının kabulüne karar verilmiş olmasında kural alarak bir isabetsizlik bulunmadığı, ne var ki, mahkemece, imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması, öte yandan; kadastral parsel kapsamında kaldığı anlaşılan ""yol"" un kabul kapsamı dışında bırakılmasının isabetsiz olduğu gibi, birleşen Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/317 Esas sayılı dosyası bakımından da olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olmasının doğru olmadığı"" hususlarına değinilerek bozulmuş, davacı vekili, davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ve dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığı vekilince karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
Hemen belirtmek gerekir ki; Dairenin anılan bozma kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, davanın açılmasına davalı Adana Büyükşehir Belediyesi ile Seyhan Belediyesi"nin yapmış oldukları işlemlerin sebep olduğu, çekişme konusu bölümün yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içerisine dahil edilerek Seyhan Belediyesi ile ilgisinin kalmadığı, ancak anılan Belediyenin yapmış olduğu işlemlerden halefiyet ilkesi gereği Çukurova Belediyesi"nin sorumlu olduğu, bu durumda yargılama giderleri ile bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Çukurova Belediye Başkanlığının sorumlu tutulmuş olmasında da bir isabetsizlik yoktur.
Ne var ki; dava kabul edildiği halde, ihyasına karar verilen taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmemiş olması doğru olmadığı gibi, yargılama giderlerinin bir bölümünün davacı Hazine üzerinde bırakılmış olması ve davalı imar parsel malikleri ile davalı Belediyeler yararına avukatlık ücretinin hüküm altına alınmış olması da isabetsizdir.
Öte yandan; taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile davacı yararına takdir edilecek avukatlık ücretinin maktu olması gerektiğinin düşünülmemesi de yerinde değildir.
Değinilen bu hususlar karar düzeltme istemi üzerine bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, Dairenin 27.01.2011 tarih, 2010/13922 Esas, 2011/879 Karar sayılı bozma ilamına yukarıda belirtilen gerekçeler ilave edilmek suretiyle yerel mahkemenin 01.04.2010 tarih, 2008/309 Esas, 2010/238 sayılı kararının BOZULMASINA, sair karar düzeltme istekleri yerinde görülmediğinden REDDİNE, 27.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.