Esas No: 2014/3261
Karar No: 2016/5860
Karar Tarihi: 06.06.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/3261 Esas 2016/5860 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157, 52/1-2 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanığın, mezarlık ziyaretinden dönen şikayetçi ile kardeşi olan tanıkların yanına aracıyla yaklaşarak durduğu ve "Anneler gelin sizi yukarı kadar götüreyim" diyerek onları aracına aldığı, bir ara cep telefonunda eşi ile konuşuyormuş gibi yaparak şikayetçi ve tanıklara dönüp "Hayır yapılacak tanıdığınız birisi var mı?" diye sorduğu, şikayetçinin de olduğunu söyleyince yanında oturan 18-20 yaşlarında kumral kadına dönüp "Sende 500,00 Euro var mı?" dediği, onun da olmadığını söylemesi üzerine, bu kez şikayetçiye dönüp "Bende 1.000,00 Euro var, üstünü verebilir misiniz?" diye sorduğu, emekli bankacı olan şikayetçinin de cebinden 1.100,00 Lira para çıkarıp sanığa verdiği, sonrasında aldığı bu parayı kuyumcuda bozdurmak isterken, bunun Euro olmayıp, değersiz bir Peru parası olduğunu öğrendiği anlaşıldığından, sanığın eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tekerrüre esas mahkûmiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c. maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.