Esas No: 2016/700
Karar No: 2016/5826
Karar Tarihi: 06.06.2016
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/700 Esas 2016/5826 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : a- Sanık ... hakkında; beraat
b-Sanık ... hakkında; TCK"nın 158/1-d, 52/2-4, 53. maddeler gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ..."ün beraatine ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından; sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Ticaretle uğraşan katılanın ... adlı üreticiden satın aldığı patatesi nakletmek için daha önce de nakliye hizmeti aldığı sanık ..."in yetkilisi bulunduğu nakliye komisyonculuğu da yapan ... Nakliyat Şirketi"ni telefonla arayarak kamyon teminini istemesini müteakip sürücülüğünü sanık ..."ın yaptığı, eski tescil bilgilerine göre 02.08.2006 tarihinde trafikten çekilmiş görünen kamyonun tarlaya geldiği, patateslerin yükleyiciler ... ve ... tarafından araca yüklenip yola çıkıldığı ve fakat malın varış noktasına götürülmeyip, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunularak haksız yarar sağlandığı, sanıkların, kamyona geçerliliği olmayan sahte bir plaka takarak kendilerini gizlemeyi amaçladıkları, bu şekilde sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1-Sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın suçu işlediğine ve diğer sanıkla eylem ve fikir birliği içinde hareket ettiğine dair mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığının anlaşılması karşısında, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin ve o yer Cumhuriyet savcısının, beraat hükmünün kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
08/02/2008 tarihli ilk hükümde sanığa hapis cezası yanında 6.000 TL adli para cezası verildiği, bu hükmün sadece sanık tarafından lehe temyiz edildiği dikkate alınarak, CMUK"nın 326. maddesine aykırı olarak ceza miktarı yönünden kazanılmış hak ilkesi gözetilmeden yeni kurulan hükümde 24.000 TL adli para cezasına hükmedilerek fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasının sonuna "08/02/2008 tarihli ilk hükümde sanığa hapis cezası yanında 6.000 TL adli para cezası verildiği, bu hükmün sadece sanık tarafından lehe temyiz edildiği dikkate alınarak, CMUK"nın 326. maddesine göre ceza miktarı yönünden kazanılmış hak ilkesi gözetilerek, sanığın, sonuç olarak 6.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.