15. Ceza Dairesi 2014/18099 E. , 2016/5652 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenip gereği düşünüldü:
Sanığın suçlamayı kabul etmediği, alınan taahhütnamenin sonradan sahte olarak doldurulduğunu beyan ettiği, yapılan bilirkişi incelemesinde, şirket ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, ticari defterlerin delil olarak değerlendirilemeyeceği, bu sebeple sanığın tahsil ettiği gelirleri kayıt altına almadığı ya da aldırmadığına yönelik bir tespitin yapılamayacağının bildirildiği, sanığın aynı gün istifa dilekçelerini el yazısı ile yazıp imzalamış olmasına rağmen taahhütnamenin bilgisayar ortamında hazırlandığı tespit edilmiş ve taahhütname tarihi 07/02/2006 olduğu belirtilmiş olmasına rağmen ve taahhütnamede sanığın 31.959,00 TL yi ödeyeceğine dair beyanı bulunmasına rağmen bu tarihten sonraki 20/02/2006 tarihli ihtarnamede sanıktan sadece 13.959,00 TL"nin zimmetinde olduğu belirtilerek para talep edildiği dikkate alındığında ayrıca sanık savunmasında il dışına çıktığı zaman muhasebecilerin gerekli işlemleri yapabilmesi için boş kağıda imza attığı ve bu imzalı belgenin muhasebeciler tarafından bankalarda işlem yapılırken kullanıldığını beyan etmiş olması sebebiyle ve bu durumun aynı şirkette muhasebeci olarak çalışan ... tarafından mahkememizce tanık olarak dinlendiğinde doğrulanmış olması sebebiyle taahhütnamenin sanığın önceden boşa imza attığı belge üzerine doldurularak tanzim edildiği yönünde kanaat oluştuğu, belgenin üst kısmının sanığın bilgisi ve isteği dışında doldurulduğunun kabul edildiği, sanığın şikayetçi şirket ortağı ve vekili olan Av. ... hakkında şahsi alacağının tahsili amacı ile vermiş olduğu vekaletnameden dolayı güveni kötüye kullanma suçunu işlediği hususunda şikayetçi olduğu ve hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğu belirlendiğinden, suç ihbarının sanığın şikayetinden sonraya isabet etmiş olması sebebiyle de, müşteki şirket ortağı ile sanık arasında husumet bulunduğu,bu nedenlerle sanığın üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna dair yeterli delil bulunmaması nedeniyle sabit olmadığı gerekçesine dayanan kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç yönünden gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekillerinin kararın kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün ONANMASINA, 01.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.