Dolandırıcılık - Sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/429 Esas 2016/5622 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/429
Karar No: 2016/5622
Karar Tarihi: 31.05.2016

Dolandırıcılık - Sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/429 Esas 2016/5622 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2014/429 E.  ,  2016/5622 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, Sahtecilik
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında; TCK"nın 158/1-f-son, 62, 53, 204/1, 62, 53; sanık ... hakkında TCK"nın 158/1-f-son, 62, 53, 204/1, 62, 51/1-3-6-7-8 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1)Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    Sanığın, yokluğunda verilip 21/11/2011 tarihinde usulünce tebliğ olunan 06/10/2011 tarihli mahkumiyet kararına yasal süresi geçtikten sonra sanığın yaptığı, 16/05/2012 havale tarihli dilekçesi ile vaki temyiz talebinin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    2)Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    Birlikte ticaret yapan sanıkların,katılan ... ile işyerinin marangozluk işlerini yapması hususunda anlaştıkları ve yapılan iş karşılığında, ... Bankası İkitelli şubesine ait ... seri nolu İstanbul keşide yerli 15/01/2008 keşide tarihli, 2.500 TL bedelli ... adına yazılı, çalıntı çek ile ... şubesine ait ... nolu İstanbul keşide yerli 30/09/2007 tarih hamiline yazılı 6.700 TL bedelli keşidecisi ... olan çalıntı çeki verdikleri iddia edilen olayda;
    a)Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k )bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK"nın 158/1-f. son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken doğrudan haksız elde olunan yararın iki katının esas alınması fazla adli para cezası tayini,
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “13.400 TL“ ve “11.166 TL”, adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine sırasıyla “670 gün”, “ 641 gün” ve “11.160 TL " ibaresinin eklenmesi ve hüküm fıkrasında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    b)Sanık hakkında sahtecilik suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 Esas ve 2009/13 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, olayda mağdurun tazminat talebi olmadığı gibi, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanığa yüklenen sahtecilik suçundan doğan herhangi bir maddi zararının bulunmadığı da gözetilerek kayden suç tarihinden önce sabıkasız olan ve cezası bu nedenle ertelenen sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı hususunun karar yerinde değerlendirilerek, sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, zararın giderilmediği şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASI, 31/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara