Esas No: 2014/1593
Karar No: 2016/5491
Karar Tarihi: 30.05.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/1593 Esas 2016/5491 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 157/1, 52/2-4, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler O yer Cumhuriyet savcısı ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde katılan ..."in katılan ..."u arayarak ... gittiğinde 0.539.4207394 nolu telefonu kullanan ... aramasını ve 26 ton kömürü almasını istediği, katılan ..."un tanık ... ile birlikte ... gittiği, kendisine verilen telefon numarasını aradığında telefondaki şahsın ... Bölge Trafik"in yanında yeğeni olduğunu yolu göstereceğini söylediği, katılanın yol üzerinden kimliği tespit edilemeyen bir şahsı alarak buluşma yerine gittiğinde, isminin İhsan olduğunu söyleyen sanık ..."in katılana kendisini ... gönderdiğini, kömür fişi olduğunu, fişleri vereceğini, ancak fişlerin üzerinde 56 ton yazdığından ikiye bölmek gerektiğini söylediği, katılanın kabul etmesi üzerine sanığın ayrıldığı, bir müddet sonra geri gelerek fişlerin üzerinde 12.ay yazdığı için alamayacağını söylediği esnada, yanlarına kendisini Remzi olarak tanıtan sanık ..."in geldiği ve kendisinde kömür fişi olduğunu ancak evde durduğunu söylediği ve katılanla yaptıkları pazarlık sonucunda 26 ton kömür karşılığı 6.300 TL ye anlaştıkları, katılanın söz konusu parayı sanık ..."e vermesini müteakip sanıkların uzaklaştıkları, bu sırada ... isimli şahsın katılanı arayarak şahısların yol üzerinde beklediklerini, kömür alım yerine gitmelerini istediği, katılanın söylenilen yere gittiğinde kimseyi bulamadığı, tüm aramalarına rağmen daha önce aradığı telefon numarasına ve sanıklara ulaşamadığı, sanıkların bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, teşhis tutanakları ile dosya kapsamına göre sanıkların üzerlerine atılı suçu işledikleri anlaşılmakla, mahkemenin sanıkların mahkumiyetine yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, sanıkların yakalama üzerine talimat mahkemelerinde alınan savunmalarında haklarında lehe hükümlerin uygulanması talebinde bulunmamaları karşısında, sanıklar hakkında TCK"nın 50. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması gerekçesiyle bozma isteyen tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; O yer Cumhuriyet savcısının ceza miktarının tespitinde hataya düşüldüğüne, sanık ..."in gerekçeye dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanıklar hakkında hapis cezasının 1 yıl olarak belirlenmesine karşın, sonuç hapis cezasının 1 yıl 3 ay olarak yazılmak suretiyle fazla ceza tayini,
2-Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanıklara fazla ceza tayini,
3-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321.. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, sanıklar hakkındaki hüküm fıkralarının 5. paragrafında yer alan "1 yıl 3 ay" ibaresinin çıkartılarak yerine "1 yıl" ibaresinin yazılması, yine hüküm fıkralarından adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “30 gün” ve “600 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün” ve “100 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi ile hüküm fıkralarının 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin c bendinin uygulanmasına ilişkin bölümlerinin tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.