MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme, hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : 1- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında;
a-TCK 142/1-a-b, 143/1, 31/3, 62, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet
b-TCK 116/2-4, 119/1-c, 31/3, 62, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet
c-TCK 152/1-a, 31/3, 62, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında;
a-TCK 142/1-a-b, 143/1, 31/3, 62, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet
b-TCK 116/2-4, 119/1-c, 31/3, 62, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet
c-TCK 152/1-a, 31/3, 62, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet
d-TCK 268/1 md.del. 267/1, 269/1, 31/3, 62, 50/1-a, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet

Suça sürüklenen çocuk ..."un hırsızlık, kamu malına zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal, suça sürüklenen çocuk ..."ın hırsızlık, kamu malına zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler suça sürüklenen çocuklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocukların olay tarihinde ... Sağlığı Merkezine gece sayılan zaman diliminde merkezin arkasında bulunan darabalarını zorlayarak açıp zarar vermek suretiyle içeride bulunan 1 adet ... marka, 2 adet ... marka, 1 adet ... marka ... monitör ile 1 adet ... ve 1 adet ... marka bilgisayar kasasını çaldıkları, ihbar üzerine polis ekiplerince çevrede yapılan araştırma sırasında yakalanan suça sürüklenen çocuk ..."ın, yakalamayı yapan polis memurlarına üzerinde bulunan kardeşi ... adına düzenlenmiş nüfus cüzdanını vererek kendisinin ... olduğunu beyan ettiği, suça sürüklenen çocukların bu şekilde hırsızlık, kamu malına zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarını, suça sürüklenen çocuk ..."ın ayrıca başkasına ait kimlik ve kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Suça sürüklenen çocukların hırsızlık, kamu malına zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocukların ikrara dayalı savunmaları, müşteki beyanı, tutanaklar ile dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocukların üzerlerine atılı suçları işledikleri anlaşılmakla mahkemenin mahkumiyete yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, dosya içinde mevcut 23/12/2012 tarihli olaylı yakalama tutanağı içeriğine göre suça sürüklenen çocukların, ihbar üzerine olay yerine gelen ekiplerce çevrede yapılan araştırma sırasında kolluk görevlilerince yakalandıkları, üzerlerine atılı hırsızlık suçunun tamamlandığı anlaşıldığından, suça sürüklenen çocukların eylemi müteakip takip ile yakalandıkları gözetilerek hırsızlık suçunun teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığının tartışılmaması gerekçesiyle bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuk müdafiinin hükümlerin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içinde mevcut 23/12/2012 tarihli olaylı yakalama tutanağı içeriğine göre, suça sürüklenen çocuğun kendisini yakalayan kolluk görevlilerine isminin ... olduğunu söyleyerek ..."a ait kimlik cüzdanını verdiği, kimlik cüzdanı üzerindeki resmin kendisine benzemediğinin görülmesi üzerine, kimlikteki şahsın kim olduğu sorulduğunda gerçek kimliğini açıkladığının belirtilmiş olması, tüm aşamalardaki soruşturma işlemlerinin suça sürüklenen çocuğun gerçek kimliği ile yapılması karşısında suça sürüklenen çocuğun eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 30/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.