15. Ceza Dairesi 2016/1719 E. , 2016/5479 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 52/2, 53. maddeler gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı)
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümleri, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."nın, katılan firmadan mal alıp başka bir yere götürmek üzere yola çıktığı, yanına diğer sanıkları da alarak, malı alıcı firma yerine başka bir yere teslim etmeye karar verdikleri, yapılan ihbar üzerine sanıkların yolda yakalandıkları, böylece hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 28/02/2012 gün ve 2011/1-692 Esas, 2012/60 karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; 5237 sayılı TCK"nın “Suça Teşebbüs” başlıklı 35. maddesinde; “Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur” hükmü yer almaktadır. Buna göre suça kalkışma, işlenmesi kastolunan bir suçun icrasına elverişli araçlarla başlanmasından sonra, elde olmayan nedenlerle suçun tamamlanamamasıdır. Maddenin açık hükmüne göre, icra hareketlerinin yarıda kalması ya da sonucun meydana gelmemesi failin iradesi dışındaki engel nedenlerden ileri gelmelidir. Bu hukuksal olgular ışığında somut olay değerlendirildiğinde, sanıkların, söz konusu malı hakimiyet alanına henüz sokmadan yolda yakalandıkları, bu nedenle icra hareketlerinin daha tamamlanmadığı dikkate alınarak TCK"nın 155/2, 35. maddeleri gereğince mahkumiyetleri yerine tamamlanmış suçtan hüküm kurularak fazla ceza tayini,
Kabule göre de;
1-Suçun işlenmesine tahsis edilen ve suçta kullanılan aracın müsaderesi ile ilgili olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
2-Sanık hakkında belirlenen temel gün adli para cezasının, para cezasına çevrilmesi sırasında ve adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında, uygulanan kanun maddesi olan TCK"nın 52/2-4. maddesinin gösterilmeyerek 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 30/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.