Esas No: 2013/30169
Karar No: 2016/5425
Karar Tarihi: 26.05.2016
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/30169 Esas 2016/5425 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
Sanık ... hakkında eksik hüküm kurulduğunu yönündeki istem ile Cumhuriyet savcısı, nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümleri ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlar sanıklar ... müdafii ve sanık...müdafii tarafından, temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında iddianame ile açılmış olan ancak mahkemece hüküm kurulmamış olan; katılan ...."a yönelik işlediği iddia olunan nitelikli dolandırıcılık suçu ve müşteki ...."e yönelik işlediği iddia olunan teşebbüs aşamasında kalan nitelikli dolandırıcılık suçları nedeniyle sanık .. hakkında mahkemece zamanaşımı süresi içinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
1-Sanıkların müşteki ...."e yönelik eylemleri ile sanık..."in müşteki ...."e yönelik eylemi nedeniyle kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup, temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMK"nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından sanıklar müdafiilerinin temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE,
2-Sanıkların katılan ...."e yönelik eylemleri ile sanık ..."in katılan ..."a yönelik eylemi nedeniyle kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde;
Fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden sanıkların, katılan ...."ün kullanmakta olduğu telefonu arayarak, Emniyet Müdürlüğü"nden arandığını, kimlik bilgilerinin çalındığını, bankadaki hesaplarına el konulacağını, Diyarbakır"dan gelen savcının işlerini halledeceğini, bu nedenle 10.000 TL para göndermesi gerektiğini söyledikleri, bunun üzerine katılanın, sanık ... adına 8,280 TL para ve 15 değişik telefon numarasına 2.615 TL"lik kontör gönderdiği, yine katılan ...."ın kullanmakta olduğu telefonun aranarak, katılana "Senin telefonun kopyalanmış, bazı bilgilerin kopyalanmış, senin adına usulsüz işler yaptıklarına dair tespitlerimiz var, ... isimli bir şahsı tanıyormusun, senin bilgilerini bu şahıs kopyalamış, bize yardımcı olursanız bu kişiyi yakalama şansımız daha çok olur, bu şahıs PKK üyesidir, bu şahsı Ağrı"da tespit ettik, vermiş olduğumuz hesaplara para yatırırsanız, şahıs paraları çekmeye geldiği zaman suçüstü yapacağız" denildiği, katılanın bunun üzerine sanık ..."in hesabına 3,600 TL para gönderdiği anlaşılan olayda, bankanın ödeme aracı olarak kullanılması ayrıca herhangi bir kamu kurumunun maddi varlığının olayda kullanılmaması nedeniyle, sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde tanımlanan basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
TCK’nın 61/1. madde ve fıkralarında yer alan, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önemi ile meydana gelen zararın ağırlığı göz önünde bulundurularak ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde, hükmolunan temel cezada alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 26.05.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.