Esas No: 2015/1516
Karar No: 2015/2225
Karar Tarihi: 22.06.2015
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1516 Esas 2015/2225 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanığın, "Hastanın Muayene İsteği" başlıklı belgeye "12.01.2009" tarihini sonradan ekleyip görev yaptığı Okul Müdürlüğü"ne ibraz etmek suretiyle "resmi belgede sahtecilik" suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın, belgede bulunan yazı ve tarihlerin kendisini muayene eden doktor tarafından yazıldığını, belgede herhangi bir tahrifat veya ekleme yapmadığını savunması, Doktor ..."in tanık olarak alınan ifadesinde, sanığa ait hastanın muayenesi istek formundaki 21, 22, ve 23. bölümlerde “anksiyete depresyon 1 (bir) ay sonra kontrolü uygundur” ibaresi ile 24. bölümdeki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak 12.01.2009 tarihinin kendisi tarafından yazılmadığını beyan etmesi, Adli Tıp Kurumu Raporuna göre belgede bulunan “12.01.2009” tarihine ilişkin rakamlar ile sanığın mukayese rakamları arasında benzerlik görüldüğü ancak, söz konusu tarihin sınırlı sayıda ve birbirilerinin tekrarı rakamlardan oluşması ve karbon nüsha olması nedeni ile sanığın eli ürünü olduğu veya olmadığı yönünden ileri bir tespite gidilemeyeceğinin belirtilmesi karşısında, karbon nüsha mahiyetinde olup aslı ele geçmeyen suça konu belgeye “12.01.2009” tarihinin sonradan sanık tarafından eklenmediğine ilişkin savunmasının aksine somut delilinin elde edilemediği ve ayrıntısı Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, aslı ele geçmeyen suça konu belgenin aldatıcılık niteliğinin de değerlendirilemeyeceği gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş kararlarında açıklandığı üzere, yasalarda yer alan hükümler uygulanırken gösterilen gerekçelerde çelişkiye, zaafiyete düşülmemesi gerekir. Buna göre adli sicil kaydına göre suç tarihi itibariyle sabıkasız olan sanık hakkında "suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla yeniden suç işlemeyeceği konusunda olumlu vicdani kanaat oluşması" gerekçe gösterilerek cezasının ertelenmesine karar verildiği halde, "sanığın kişilik özellikleri değerlendirildiğinde suç işlemeyeceği hususunda mahkemede olumlu kanaat oluşmadığından" bahisle aynı gerekçe ile hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığını karar verilmek suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.