Ankara Ceza Avukatı Web Sitesi - Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1292 Esas 2016/5389 Karar Sayılı İlamı

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1292 Esas 2016/5389 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1292
Karar No: 2016/5389
Karar Tarihi: 26.05.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1292 Esas 2016/5389 Karar Sayılı İlamı

Özet:
Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkûmiyetine ilişkin bir hüküm bulunmaktadır. Sanığın katılanı dolandırdığı, kapı zilini çalarak katılanı kandırdığı ve parasını aldıktan sonra kayıplara karıştığı anlaşılmıştır. Mahkeme, sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair kabulünde bir yanlışlık görülmemiştir. Dosya incelenerek yapılan yargılamaya göre, sanığın lehine hükümlerin uygulanmadığına karar verilmiştir. Daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından kısmen iptal edilen 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olan kararın yürürlüğe girmesiyle infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği ifade edilmektedir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi, dolandırıcılık suçunu düzenlemektedir. Bu maddeye göre; \"Bir kimseyi aldatarak onun veya başkasının herhangi bir eşya veya para veya kıymetli evrakını ele geçiren kişi, üç aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.\" Bu maddede belirtilen koşulların oluşması halinde, sanığın mahkumiyetine karar verilebilir ve infaz aşamasında Anayasa Mahkemesi kararına göre davranılması gerekmektedir.

15. Ceza Dairesi 2016/1292 E. , 2016/5389 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : .. Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık

Dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın, katılanın kapı zilini çalarak, katılanın üst katında oturan .. isimli şahsı aradığını, bu kişiye bir emanet vereceğini, emaneti bu şahsa iletip iletemeyeceğini sorduğu, katılanın kabul etmesi üzerine, elinde bulunan Ziraat Bankası"na ait bir kredi kartını vererek katılana, "teyze ben sana yiyecek içecek getireyim, 250 TL"de para vereyim, namazını kılarsın, annem sana yüzük ve küpe alır" dediği ve katılandan parmağındaki yüzüğü ölçü almak için aldıktan sonra katılanı bir bahane ile içeri gönderip akabinde ortadan kaybolduğu anlaşılmakla, eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, hakkında lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 26.05.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.