Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.12.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat M... K... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, mahkemece, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Oysa, dosya içeriği ve toplanan delillere göre; dava konusu 571 ada 13 parsel bodrum kat 1 bağımsız bölüm numaralı mesken nitelikli taşınmazın kayden davacıya ait olup, davalı tarafından dava tarihinden önce anahtarının davacı tarafa teslim edilmemiş olması ve davalının menkul mal niteliğindeki bazı eşyalarının yapılan keşif sırasında çekişmeli taşınmazda bulunması karşısında, davalının taşınmazla ilişkisini fiilen sonlandırmadığı sonucuna varılmalı, başka bir ifadeyle davalının taşınmazla ilgisinin devam ettiği kabul edilmelidir.
Ne var ki, davacı tarafın kabulünde olduğu üzere davalı, haksız eylem niteliğindeki elatma olgusuna yargılama sırasında son verdiğine göre, elatmanın önlenmesi isteği bakımından davanın konusuz kaldığı gözetilerek, konusuz kalan elatmanın önlenmesi davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Öte yandan, davacının taşınmazı 13.10.2009 tarihinde satın alma suretiyle edindiği gözetilerek, bu tarihten dava tarihine kadar olan süre bakımından belirlenecek ecrimisilin de hüküm altına alınması gerekirken, anılan isteğin reddine hükmedilmiş olması da isabetsizdir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 900.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 18.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.