Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.12.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat A... Ö... geldi. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler vek.Avukat gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 970 parsel sayılı taşınmazın davacıların miras bırakanı İ. Y. adına kayıtlı olduğu, komşu 989 sayılı parselin ise kayden davalıya ait bulunduğu, mahkemece yerinde uygulama yapılmak suretiyle fen bilirkişilerin düzenledikleri rapor doğrultusunda neticeye gidildiği görülmektedir.
Gerçekten de, tarafların malik oldukları taşınmazlarla ilgili mevcut çapların uygulanması neticesinde bir taşkınlık saptanmış ise de; temyiz aşamasında dosyaya ibraz edilen belgelerden, taşınmazların bulunduğu bölgede 3402 Sayılı Yasanın 22-a maddesi gereğince uygulama yapıldığı ve davalının taşınmazının yüzölçümü ile geometrik durumunun değiştiği anlaşılmaktadır.
O halde, davada yıkım isteği de bulunduğuna göre, taşınmazlarla ilgili yukarıda belirtildiği üzere yapılan uygulama sonrası oluşan çap kayıtları ve krokileri temin edilerek, keşfen uygulanmak suretiyle taşkınlığın mevcut olup olmadığının uygulamanın kesinleşip kesinleşmediğinin saptanması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 Sayılı HMK." nun geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086. Sayılı HUMK." nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 900.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 18 12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.