Esas No: 2012/7189
Karar No: 2012/15366
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/7189 Esas 2012/15366 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : DALAMAN(KAPATILAN) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/01/2012
NUMARASI : 2009/303-2012/3
Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı B... K... Vekili ile davalı Ş... tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının 11.11.2008 tarihinde tayin ettiği vekili B... K... Tarafından asıl davanın konusu 116 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki davacıya ait 112/640 payın 18.11.2008 tarihinde ve satış suretiyle davalı B...’e temlik edildiği; yine davacının 20.11.2008 tarihinde atadığı vekili A... S...’in de davacının maliki olduğu birleşen davanın konusu yapılan 116 ada 5 sayılı parseldeki 368/640 payı, davalı Ş...’ye 21.11.2008 tarihinde satış yoluyla devrettiği; yargılama sırasında temin edilen Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 18.04.2011 tarihli raporuyla “davacının 14.03.2011 tarihinde yapılan muayenesinde her ne kadar fiili ehliyetini müessir ve kişide şuur ve harekat serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini azaltacak mahiyet ve derecede olan (Demansiyel Sendrom Başlangıcı) denilen akli arıza saptanmış ise de, dava dosyası ve mevcut tıbbi belgelerin incelenmesinde, akit tarihinde herhangi bir akli arıza içinde olduğunu gösterir tıbbi bilgi ve bulgu da mevcut olmadığı, Kurulca tespit edilen akli arızanın klinik, fizyopatolojik ve ilerleyici vasfı da dikkate alındığında 2008 yılına teşmil ettirilemeyeceği, bu duruma göre T... Ö...’in akıt tarihi olan 2008 yılında fiil ehliyetine haiz olduğunun” bildirildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; Türk Medeni Kanununun 404/2 maddesi uyarınca, görevlerini yaparken vesayeti gerektiren ehliyetsizlik halinin varlığını öğrenen nüfus memurları, idari makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar. Ehliyetsizlik, kamu düzenini ilgilendirdiğinden hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken, iradeyi ortadan kaldıran bir nedendir. Hukuksal ehliyetten yoksun bulunan bir kişinin yaptığı tüm işlemler yok hükmünde olacağı gibi, böyle bir kişinin bizzat dava açmasına ve yargılamayı yürütmesine yasal olanak da yoktur.
Hal böyle olunca; 4721 sayılı T.M.K."nun 405.maddesi hükmü gereğince davacıya vasi tayini için gerekli usulü işlemlerin yapılması, vasi atandığında TMK."nun 462/8.maddesi hükmü uyarınca vesayet makamından husumete izin alınarak vasi huzuruyla yargılamanın sürdürülmesi ve böylece davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirilmesi, bundan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, anılan husus göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
Davalı B... K... vekili ile davalı Ş...’nün bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına..." 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Av. Ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 900.TL Drş. Av. Parasının temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.