Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1119 Esas 2016/5331 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1119
Karar No: 2016/5331
Karar Tarihi: 25.05.2016

Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1119 Esas 2016/5331 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2016/1119 E.  ,  2016/5331 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : ... Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyete ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılanı borçlu, kendisini alacaklı olarak gösterip dava konusu senedi tanzim ettiği, tanzim ettiği bu senedi icra takibine koyduğu, takibin katılanın haberi olmadan kesinleştiği, sanığın katılanın adresinde haciz işlemi yaptığı, dosyada mevcut Adli Tıp Kurumu raporuna göre, senet üzerindeki yazıların sanığa ait olduğu, sanıkla mağdur katılan arasında her hangi bir ticari ilişki bulunmadığı gerekçesine dayanan mahkumiyete yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise, yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkralarından çıkarılarak yerine, “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibareleri eklenmek suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.05.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Hemen Ara