Esas No: 2016/1037
Karar No: 2016/5330
Karar Tarihi: 25.05.2016
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1037 Esas 2016/5330 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-Sanıklar Aziz ve Selahattin hakkında; TCK"nın 158/1-e-son, 43, 62, 53, 52 maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Sanık ... hakkında;TCK"nın 158/1-e-son, 62, 53, 52 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili, sanık ... ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar hakkında alınan bilirkişi raporu ve tutanaklar incelendiğinde; sanık ..."in ... İnşaat ve ... Ürünleri Sanayi Ticaret Ltd. adlı şirketinde, sanıklar ... ile ..."nın fiilen çalışmadıkları halde, işveren sanık ... tarafından işe giriş bildirgeleri düzenlenerek, bu şirkette çalışıyorlarmış gibi katılan idareye bildirimde bulunulduğu, sanıklar ... ile ..."nın sağlık karnesi alıp tedavi masrafı yapmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu birlikte işledikleri iddia edilen somut olayda; Vergi Dairesinden alınan yazıda, ... İnşaat ve ... Ürünleri Sanayi Ticaret Ltd şirketinin faal olmaması nedeniyle 31/07/2004 tarihi itibariyle resen terkin edildiğinin bildirildiği, sanık ..."ın 31/08/2004 tarihli, sanık ..."nın 10/08/2004 tarihli işe giriş bildirgelerinin kuruma verilmesinden sonra sanık ..."in 31 gün sigortalılığının bulunduğu ve işten çıkış tarihinin 2004 yılı Kasım ayı olduğu, sanık ..."ün 01.11.2004 yılı itibariyle işten ayrıldığı, bu sanıkların başka işyerlerinde yapılan çalışma hizmetlerinin birleştirilmesinden kaynaklı sağlık karnesi aldıklarının anlaşılması karşısında; gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 2004 yılı Kasım ayı yerine, bozma kararına uyularak, 07/12/2005 olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Suç tarihinden hüküm tarihine kadar, sanıkların eylemlerine uyan 765 sayılı TCK"nın 504/7 maddesi ile aynı Kanunun 102/4. ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 25.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.