Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/32255 Esas 2016/5324 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/32255
Karar No: 2016/5324
Karar Tarihi: 25.05.2016

Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/32255 Esas 2016/5324 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2013/32255 E.  ,  2016/5324 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : 1- TCK.nun 204/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
    2- a) Katılan ... yönünden; TCK.nun158/1-f-son,52/2-4, 43/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
    b) Şikayetçi Levent yönünden; TCK.nun 158/1-f-son, 52/2-4, 43/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
    Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    1-Sanık hakkında resmi evrakta sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
    Sanığın soruşturma aşamasında suçlamaları inkar ettiği, kovuşturma aşamasında kısmen ikrarda bulunduğu, her iki şikayetçiye ile var olmadığı anlaşılan bir ticaretten bahsederek hayali isimler verip sahte çekleri verdiği, 5.350,00 TL meblağlı çeki ... adlı kişiden aldığını söylediği, oysa dinlenen tanığın suça konu çeki kendisinin vermediğini söylediği, 15.500 TL meblağlı çekin de tanık ... ve katılan ... beyanı ile sanıktan alındığının anlaşıldığı, çekler üzerinde yapılan kriminal incelemede, iğfal kabiliyetine haiz olduğunun ve çeklerdeki imza ve yazıların çek hesabı sahibi şikayetçi ..."e ait olmadığının belirlendiği, diğer ciroların yapılan araştırmada bulunamadığı, tüm bu deliller kapsamında sanığın 30/10/2009 tarihinde keşide edilmiş iki adet sahte çeki bir şekilde keşide edip veya ettirip şikayetçilere vermek suretiyle resmi evrakta sahtecilik suçunu işlediği gerekçesine dayanan kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanığın, resmi belgede sahtecilik eylemini katılan ve şikayetçiye karşı ayrı ayrı işlemesine karşılık, tek suç kabul edilerek eksik cezaya hükmedilmesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın kanuna aykırı karar verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, mahkumiyete ilişkin hükmün ONANMASINA,
    2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyizin incelemesinde ise;
    Sanığın bankanın maddi varlıklarından olan iki adet sahte çeki aldığı mermer karşılığında vermesi şikayetçilere vermek suretiyle, nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği gerekçesine dayanan kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Suça konu çeklerin keşidecisi gözüken şikayetçi ..."ün nitelikli dolandırıcılık eylemlerinden doğrudan zarar görmemiş olması karşısında, koşulları bulunmadığı halde, her iki sahte çek nedeniyle katılan ... ile şikayetçi ... yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hapis ve adli para cezasının TCK"nın 43/1.maddesi gereğince artırılarak, sanığa fazla ceza tayini,
    Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı "1550 gün ve 535 gün" üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan,hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.05.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Hemen Ara