Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/11536 Esas 2012/15332 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/11536
Karar No: 2012/15332
Karar Tarihi: 18.12.2012

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/11536 Esas 2012/15332 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2012/11536 E.  ,  2012/15332 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BİGA SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 10/05/2012
    NUMARASI : 2010/1245-2012/544

    Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece   elatmanın önlenmesi isteminin reddine, alacak isteminin ise kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
      Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, elatmanın önlenmesi bakımından istemin reddine, tazminat bakımından ise istemin kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının 1447 parsel sayılı taşınmazın, davalının ise bitişik 1049 parsel sayılı taşınmazın maliki oldukları, davalı tarafa ait duvar, davacı parseline taşkın iken yargılama sırasında 3402 sayılı Yasanın 22. Maddesi uyarınca işlem yapılarak taraflara ait parsel sınırlarının değiştiği ve uygulamanın kesinleştiği, böylece tecavüzün ortadan kalktığı görülmektedir. Öte yandan, davalı tarafın su hattına müdahalesi nedeniyle davacının yapmak zorunda olduğu tadilatın 488.-TL"sine baliğ olduğu bilirkişi tarafından saptanmıştır. Mahkemece, bilimsel verilere uygun olarak belirlenen tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik yoktur. Tarafların bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddine,
    Elatmanın önlenmesine yönelik itirazlara gelince; yargılama sırasında çap sınırlarının değişmesi nedeniyle çekişmeli bölümün davalı parselinde kaldığı ve haksız elatma olgusunun ortadan kalktığı gözetilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve bundan kaynaklanan tüm yargılama giderleri ile Avukatlık parasının davalı tarafa yükletilmesi gerekir. Öte yandan davalının salt kendisini vekille temsil ettirmesi lehine vekalet ücretine hükmedilmesini gerektirmez. Dava tarihi itibariyle müdahalenin varlığı ve davalı tarafın haksız olduğu sabittir.
    Hal böyle olunca, davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.


     

    Hemen Ara