Yanlar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davacının 673 nolu parselde hissedar oluşu ve taşınmazların her ikisinin de birbirine tecavüzlü olmaları ve eskiden beri bu şekilde kullanımı nazara alındığında davacının el atmanın önlenmesi davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı, davacının 673 nolu parselde kendi payına yönelik bir dava da açmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 674 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, 673 nolu parselin ise, davalılardan A.. İ... adına kayıtlı iken, yargılama sırasında dava dışı H... Y..., davacı B... Y... Ve A... İ... adına 1/3"er paylı olarak hükmen 08.02.2007 tarihinde tescil edildikten sonra, davalı A..."nin payını 13.04.2007 tarihinde davalı K..."e satış yoluyla devrettiği anlaşılmaktadır.
Davacı, çekişme konusu 674 nolu parsele 673 nolu parseldeki binanın taşkın olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
Bilindiği üzere, TMK"nun 683.maddesi hükmü gereğince, bir şeye malik olan kimse yasaların el verdiği ölçüde o şeyden yararlanma, tasarruf ve kullanma hakkına haizdir. Diğer taraftan malikin mülkiyetine yönelik bir tecavüzün varlığının saptanması halinde, ona malik olan kimsenin mülkiyet hakkına dayanmak suretiyle tecavüzü defetmek hakkının varlığı da tartışmasızdır.
Hal böyle olunca, mahkemece yapılan keşifler sonucunda elde edilen teknik bilirkişi raporlarına göre davacıya ait 674 nolu parsele müdahalenin bulunduğu belirlendiğine göre, davacının dava açmakta hukuki menfaatinin bulunduğu açıktır.
Hal böyle olunca, tarafların tüm delillerinin toplanarak işin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.