Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/10098 Esas 2012/15274 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/10098
Karar No: 2012/15274
Karar Tarihi: 17.12.2012

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/10098 Esas 2012/15274 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, bir taşınmazda bina yapılması için yüklenici ile sözleşme yapmış ve hissesinin bir kısmını da yükleniciye devretmiştir. Çekişmeli daire sözleşme gereğince kendisine ait olduğu halde, yükleniciden pay satın alan davalı tarafından haksız olarak işgal edilmiştir. Davacı, el atmanın önlenmesi için dava açmıştır. Ancak davalılara husumet yöneltilmeden dahili dava yoluyla dava sıfatı kazanılamayacağı ilkesi gözetilerek davada sıfatı bulunmayan kimseler hakkında hüküm kurulamayacağı hükmedilmiştir. Davacıya adı belirtilenler hakkında dava açması için imkan tanınması, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, davada sıfatı bulunmadığı halde aleyhlerinde hüküm kurulmuştur. Karar temyiz edilmiş ancak usul ve yasaya uygun olan hüküm onanmıştır. Davalılardan alınması gereken bakiye onama harcı da belirlenmiştir. Kararda hukukun genel ilkeleri ve dava usulü hükümleri yer almaktadır. Kanun maddeleri belirtilmemiştir.
1. Hukuk Dairesi         2012/10098 E.  ,  2012/15274 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
    Davacı, paydaşı olduğu 1100 ada 9 parsel sayılı taşınmazda bina yapılması için dava dışı yüklenici ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, hissesinin bir kısımını da yükleniciye devrettiğini, çekişmeli daire sözleşme gereğince kendisine ait olduğu halde, yükleniciden pay satın alan davalı tarafından haksız olarak işgal edildiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesini istemiş, dava sırasında ölümü üzerine mirasçıları davayı takip etmişlerdir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “...bilindiği üzere; bir kimse dava dilekçesiyle usulü dairesinde kendisine husumet yöneltilmedikçe, dahili dava yoluyla davada taraf sıfatı kazanamaz. Davada sıfatı bulunmayan kimsenin aleyhinde veya lehinde hüküm de kurulmasına da olanak yoktur. Anılan ilke yargısal uygulamalar ile kararlılık kazanmış ve bu husus öğretide de benimsenmiştir. Somut olayda, hakkında dava kabul edilen... ve ..."a eldeki davada husumet yöneltilmemiş, hakkında bir dava açılmamıştır. Kendileri dava aşamasında davaya dahil edilmişlerdir. O halde,... ve ..."ya karşı usulünce açılmış bir davanın bulunmadığı gözetilmek suretiyle, davacıya adı belirtilenler hakkında dava açması için imkan tanınması, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, davada sıfatı bulunmadığı halde aleyhlerinde hüküm kurulmuş olması doğru değildir” gerekçesiyle bozulmuş olup, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    -KARAR-
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 779,50 .-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 17.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara