Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/31983 Esas 2016/5218 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/31983
Karar No: 2016/5218
Karar Tarihi: 23.05.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/31983 Esas 2016/5218 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın bir başka şahısla birlikte şikayetçilerin evine giderek altınları istemeleri ve şikayetçilerin altınları vermesi sonucu suçun oluştuğu tespit edilmiştir. Zincirleme suç hükümlerine göre cezalandırılması gerektiği ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması gerektiği halde bu yönde bir karar verilmemesi nedeniyle temyiz işlemine konu olmuştur. Ancak yapılan yargılama, toplanan deliller ve kovuşturma sonucuna uygun olarak sanığın mahkum edilmesi hukuka uygun bulunmuştur. Kararda TCK’nın 158/1-a ve 43/2. maddeleri yer almaktadır.
15. Ceza Dairesi         2013/31983 E.  ,  2016/5218 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık


Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanığın yokluğunda verilen hükmün tebliğinin yapıldığı tarihte ..... cezaevinde olması nedeniyle yapılan tebligatın usul ve yasaya aykırı olması karşısında, 25.04.2011 günlü temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın, açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen şüpheliyle birlikte şikayetçilere ait eve giderek, “Yanımda bulunan hamile kadının mevlidi var" diyerek davet etmeye çalıştığı, davete icabet etmek istememeleri üzerine de "Yanımdaki kadının çocuğu olmuyordu, okudum çocuğu oldu, sizin üzerinizde de büyü var, büyüyü bozarım" diyerek evdeki altınları istedikleri, şikayetçilerin de evde bulunan 22 ayar 8 adet bilezik, 4 adet 22 ayar altın yüzük ve 22 ayar küpeyi verdikleri, ayrıca müşteki .... de kolunda bulunan bilezikleri verdiği, sanığın da altınları bir bez torbaya koyar gibi yaparak bez torbayı şikayetçilere verdiği ve ben daha sonra geleceğim diyerek ayrılıp geri dönmediği anlaşıldığından, eyleminin TCK’nın 158/1-a maddesinde yer alan nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, aynı kanunun 53. maddesinin uygulanmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, bu yönde düzelterek onama isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.

Her iki şikâyetçinin, sanığın hileli hareketleri sonucunda kendilerine ait olan ziynet eşyalarını aynı anda vermiş olmaları karşısında, TCK’nın 43/2. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerince cezalandırılması gerektiğinin gözetilmemesi ile tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, kararın hukuka aykırı olduğuna ilişkin sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








Hemen Ara