Esas No: 2013/32539
Karar No: 2016/5206
Karar Tarihi: 23.05.2016
Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/32539 Esas 2016/5206 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
2-Dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-f, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın mahkûmiyetine ilişkin hükümler, Cumhuriyet savcısı ile sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, çek hesap sahibi olan Yürük Tekstil şirketini temsil etme yetkisi bulunmadığı halde, katılan ...’den almış olduğu elektrik malzemesine karşılık suça konu çeki vermek suretiyle dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, mağdurun önceden verdiği rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde mağdura zarar vermek amacının olmadığından kastın varlığının ileri sürülemeyeceği, ancak mağdurun rızasının kastı ortadan kaldırabilmesi için fiilin işlenmesinden önce açıklanmasının zorunlu olduğu, mağdurun rızasının açık olabileceği gibi zımni de olabileceği, özellikle iki kişi arasındaki ilişkilerde, böyle bir rızanın varlığının ciddi olarak kabule elverişli olduğu takdirde, bu rızaya dayanarak başkasının imzasını atan kimsede suç kastının varlığı kabul olunamayacağından hareketle; sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında, suça konu çeki kendisine verilen vekâletnameye istinaden düzenlediğini, sadece çekin ödeme gününde karşılıksız kaldığını belirterek suçlamaları kabul etmemesi yanı sıra temyiz dilekçesi ekinde sunmuş olduğu 12.11.2007 tarihli vekâletnamede, .. Tekstil şirketi yetkilisi olan ... tarafından çek keşide etmeye yetkili kılındığının anlaşılması yine önceki yetkili müdür olan ... tarafından da yetkilendirilmesi karşısında; sanığın, söz konusu çeki kendisine verilen vekâletname uyarınca katılana vermesi nedeniyle sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, beraatı yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmolunması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken, TCK’nın 158/1-f-son maddesine göre adli para cezasının, aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, elde edilen haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel gün birim sayısı üzerinden belirlenip, artırım ve indirimlerin yapılmasından sonra elde edilen sonuç gün birim sayısının, 20-100 TL arasında tespit edilecek bir gün karşılığı para miktarı ile çarpılması suretiyle tayin edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle para cezasının yanlış hesaplanması,
Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet savcısı ile sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.