15. Ceza Dairesi 2016/1461 E. , 2016/5203 K.
"İçtihat Metni"
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, iftira
HÜKÜM : a-Nitelikli dolandırıcılık suçundan; her iki sanık hakkında beraat
b-Resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK"nın 204/1, 62, 53. maddeler gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı)
c-İftira suçundan; TCK"nın 267/1, 62. maddeler gereğince mahkumiyet
d-İftira suçundan; sanık................. beraatine
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler ve resmi belgede sahtecilik suçu ile iftira suçundan verilen mahkumiyet hükümleri ile iftira suçundan verilen beraat hükmü katılan vekili ve sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ................. yetkilisi olduğu, diğer sanığın da, sanık ................. kardeşi olduğu, sanıkların, suça konu çeki başkasına imzalatıp keşide ederek katılan şirkete vermelerine rağmen, daha sonra imza inkarında bulunmak ve katılan şirket hakkında suç duyurusunda bulunmak suretiyle iftira, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1-Sanık .............hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmü ile resmi belgede sahtecilik ve iftira suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı, bu nedenle nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmünün usul ve yasaya uygun olduğu, sanığın, katılana verdiği çekteki imzayı başkasına attırmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği ve katılanın suçlu olmadığını bilmesine rağmen, sanığın, katılan hakkında şikayetçi olmak suretiyle hakkında soruşturma açılmasını sağlayarak iftira suçunu işlediği anlaşılmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Sanığın, iftiradan dönmediği ve söz konusu iddiasını devam ettirdiği dikkate alınarak, etkin pişmanlık koşullarının oluşmamasına rağmen, sanık hakkında TCK"nın 269/2. maddesi gereğince indirim yapılmış ise de, aleyhe temyiz bulunmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ................hakkında nitelikli dolandırıcılık ve iftira suçlarından verilen beraat hükümleri ile resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın hüküm tarihinden sonra 14/07/2013 tarihinde vefat ettiğinin UYAP"tan temin edilen 20/05/2016 tarihli nüfus kaydından anlaşılması karşısında; hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, ....................... tarihinde oybirliğiyle karar verildi.