Esas No: 2013/31975
Karar No: 2016/5159
Karar Tarihi: 18.05.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/31975 Esas 2016/5159 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
.... Yemek A.Ş. isimli işyerinde ustabaşı olarak çalışan müşteki D.. Ç.."ın .... Bankasında bulunan 600 TL parayı çekip ... Bankasında bulunan hesabına yatırması için yanında çırak olarak çalışan müşteki S.. T.."e bankamatik kartlarını verdiği, müşteki S...."ın ... Bankasından parayı çekip ... Bankasına yatırmaya gittiği esnada sanığın müştekinin yanına yaklaşarak nereden geldiğini sorduğu, müşteki Süleyman"ın da Evren Yemekten geldiğini söylemesi üzerine sanığın bu kez patronlarının işyerinde olup olmadığını sorduğu, müştekinin ustabaşı D..."nin işyerinde olduğunu söylediği, sanığın müştekiden ustabaşı D..."nin telefonunu alıp onunla konuşuyormuş gibi yaparak ... Sigortada çalıştığını söylediği, akabinde patronunun sigorta işlemleri olduğunu belirterek bunun için sigorta acentesinden belgeleri getirmesini istediği, müştekinin bankaya para yatırması gerektiğini söylemesi üzerine sanığın sözkonusu parayı kendisinin yatırabileceğini söyleyerek 600 TL parayı müştekiden alarak gittiği, müştekinin sanığın belirttiği yere gittiğinde sigorta acentesinin olmadığını gördüğü, bu şekilde sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanığın, 23.10.2011 tarihinde talimat yoluyla alınan ifadesinde, savunmasını yapacağını, savunma için süre istemediğini ve duruşmadan bağışık tutulmayı istediğini söylemesi, iddianamenin aynı tarihte sanığa elden tebliğ edilmesi ve bu kapsamda sanığın savunmasını yaptığının anlaşılması karşısında, bu hususta bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Mükerrir olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/7. maddesi gereğince "mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, 1 yıl süreli olmak üzere denetimli serbestlik tedbirine de hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının tekerrürle ilgili kısmında yer alan "1 yıl süre ile" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.