Esas No: 2013/32897
Karar No: 2016/5142
Karar Tarihi: 18.05.2016
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/32897 Esas 2016/5142 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-d, 62, 52/2-4, 53/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
... Belediye Başkanlığı’nın ... veli Mahallesinde bulunan 5208 ada 7 parsel sayılı taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açtığı, davalılar arasında ... oğlu ...’in de bulunduğu, adresinin "... mh. ... sok. No : 2/2 ... olarak yanlış gösterildiği, dava dilekçesinin 20.05.2004 tarihinde Mehmet oğlu ...’e dava dilekçesinde belirtilen adresi itibari ile annesi ... imzasına tebliğ edildiği, dava dilekçesinde gösterilen adreste ikamet eden sanık ... in duruşmalara iştirak etmediği, verilen ortaklığın giderilmesi kararı ve sonrasında yapılan satış kararının sanığın adresine gönderilmeye devam edildiği, 16.04.2007 tarihinde satış müdürlüğüne giden sanık ...’in satış müdürü tanık ...’nin 16.04.2007 tarihli yazısına istinaden ... merkez şube müdürlüğünden satıştan ... hissesine düşen 21.357.39 TL’yi aldığı ve satış müdürlüğüne kimlik fotokopisi ile telefon numarasını da bıraktığı, sonrasında yapılan araştırmada dava dosyasının gerçek davalısının ... oğlu 1976 doğumlu sanık ... olmayıp, ... oğlu 1927 doğumlu 02/05/1984 tarihinde vefat eden ... olduğunun anlaşıldığı olayda; dava dilekçesi ve diğer davalıların isimlerine göre taşınmazın sanığa ait olmadığının açıkça anlaşılması nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında temel ceza tayini sırasında hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırdan belirlendiği halde adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tespit edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılık aynı Kanunun 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "120 gün", “100 gün” ve "2000 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün", “4 gün” ve "80 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.