Esas No: 2013/28451
Karar No: 2016/5116
Karar Tarihi: 18.05.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/28451 Esas 2016/5116 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı TCK"nın 157/1, 53/1, 51/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, şikayetçiyi arayıp terör şubeden aradıklarını, şikayetçinin kızına ait telefon hattının kopyalandığını, hattı kopyalayanları tespit ettiklerini ancak temyiz dışı sanık ... hesabına 2000 TL para yatırılması gerektiğini söyledikleri, katılanın sanıklara güvenerek parayı yatırdığı, bu suretle sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
Anayasa"nın 141, 5271 sayılı CMK"nın 34/1, 230 maddeleri ile 1412 sayılı CMUK"un 308/7 maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat ve delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden gerekçesiz karar verilmesi ile katılanı arayan numara sahibi ile parayı çeken kişilerin tespitinin yapılmaması, suç tarihinden yaklaşık iki hafta sonra başka bir dolandırıcılık olayı nedeniyle yakalanan sanıkların, bu suç ile ne şekilde irtibatlı oldukları ve katılana yönelik eylemleri bulunup bulunmadığının belirlenmemesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacına yönelik olarak, sanıkların yakalanmaları sırasında yapılan üst aramasında tutulan tutanakta belirtilen sanıkların üzerlerinde yakalan telefon hatları ve iletişimin tespiti tutanakları ile, katılanı arayan numaranın sanıklarla bağlantısı olup olmadığının belirlenmesi, paranın çekildiği bankaya ait güvenlik kamerası görüntülerinin getirtilerek, menfaati temin eden şahısların net olarak tespit edilmesi ile sonucuna göre, sanıkların hukuki durumlarının tayin ve tespiti yapılması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eksik araştırmayla hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-Sanıklar hakkında belirlenen temel gün adli para cezasının, para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan kanun maddesi olan TCK"nın 52/2. maddesinin gösterilmeyerek 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
2- Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesi gereğince aynı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
3- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 06.04.2010 tarih ve 2010/4-71 Esas, 2010/76 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi; 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesiyle, bir infaz kurumu haline getirilip, sadece hapis cezasıyla sınırlı olarak kabul edilen ertelemede, maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkemece bir deneme süresinin belirlenmesi zorunlu olup, denetim süresinin mahkûm olunan hapis cezası süresinden az olamayacak şekilde belirlenmesi gerektiğinden hareketle, somut olayda sonuç olarak 1 yıl 6 ay hapis cezası verilen sanıklar hakkında 1 yıl denetim süresi belirlenmesi,
Kanuna aykırı olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 18/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.