Yanlar arasında görülen "elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava dilekçesinde çekişmeye konu edilen taşınmazlarla ilgili bir değer belirtilmediği, ecrimisil isteği yönünden bildirilen değer üzerinden harcın alındığı, yargılama sırasında taşınmazlar bakımından değerin saptanmadığı, elatmanın önlenmesi bakımından davanın kabulüne, ecrimisil isteğinin de reddine karar verilerek hükümde ecrimisil isteği üzerinden maktu harç alınmakla yetinildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, HUMK"nun 413 ve 492 Sayılı Harçlar Kanunu"nun 16.maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından (04.03.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanunu"nun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır.
Öteyandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 Sayılı Kanunun 32.maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30.madde hükmünde de " ... muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HUMK." nun 409. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Hal böyle olunca; dava dilekçesinde elatmanın önlenmesi isteği bakımından çekişmeli taşınmazlarla ilgili olarak davacılar tarafından bir değer belirtilmediği gözetilmek suretiyle, davacılara çekişme konusu taşınmazların değerinin sorularak açıklattırılması, değere itiraz edilmesi halinde keşfen değerin saptanması, belirlenecek değer üzerinden nispi tarifeye göre harcın tamamlatılması, ondan sonra işin esası incelenerek hükme bağlanması gerekirken belirtilen ecrimisil üzerinden maktu red harcı alınmakla yetinilmesi isabetsizdir.
Davacıların, temyiz itirazları bu yönüyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,12.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.