Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2021/9168 Esas 2022/16214 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/9168
Karar No: 2022/16214
Karar Tarihi: 09.11.2022

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2021/9168 Esas 2022/16214 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2021/9168 E.  ,  2022/16214 K.

    "İçtihat Metni"

    İhbarname No : KYB - 2021/29341

    İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 297/1, 297/1-2 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Foça Asliye Ceza Mahkemesinin 13/07/2017 tarihli ve 2017/370 esas, 2017/698 sayılı kararı ile aynı suçtan anılan sanığın 5237 sayılı Kanun'un 297/1, 297/1-2 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Foça Asliye Ceza Mahkemesinin 25/12/2018 tarihli ve 2017/1427 esas, 2018/1520 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
    1- Benzer olayla ilgili olarak, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 27.02.2019 tarihli ve 2017/13380 esas, 2019/2778 karar sayılı ilamında "... sanığın ... 07.03.2012 tarihinde alınan kan ve idrar örneğinde uyuşturucu maddeye rastlandığı, sanığın savunmasında cezaevinde değil izindeyken uyuşturucu aldığını belirtmesi karşısında, yerleşik Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu görüşüne göre, kronik kullanıcıların idrarında uyuşturucu tespit edilebilme süresinin 2 haftaya kadar mümkün olduğunun belirtilmesi karşısında, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gözetilmeden ceza infaz kurumunda uyuşturucu kullandığına dair kesin ve inandırıcı delil bulunmayan sanık hakkında TCK.nun 191. maddesi uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,...Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı ...BOZULMASINA,..." şeklinde ve yine aynı Dairenin 17/10/2018 tarihli ve 2017/9437 esas, 2018/11157 karar sayılı ilamında "...Adli Tıp Kurumu'nun emsal nitelikteki kararları ve 5. Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun 28.03.2011 tarihli kararında yer alan "... ve/veya ... bitkisinin etkin maddesi olan THC (Delta 9 Tetra Hidro Cannabinol)'nin kandaki tespit edilebilme süresinin bireysel farklılıklar olmakla ve alınan esrarın içerdiği THC konsantrasyonuna göre değişmekle birlikte ortalam olarak bir kullanımlık ... içenlerde (3) gün, kronik kullanıcılarda ise (2) hafta olduğu, idrarda tespit edilebilme süresinin ise (3) hafta olduğu" şeklinde açıklamalar gözetildiğinde, sanıkların izinli oldukları dönemde ... kullandıklarına dair savunmaları doğrultusunda;..." şeklinde belirtildiği,
    Dosya kapsamına göre, Foça Asliye Ceza Mahkemesinin 13/07/2017 tarihli ve 2017/370 esas, 2017/698 sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine dair karar verilmiş ise de, Foça Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nün 21/02/2017 tarihli yazısına göre, sanığın 26/12/2016 ve 02/01/2017 tarihleri arasında 7 gün izin kullandığı,18/01/2017 tarihinde kan ve idrar örneği alındığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İzmir Grup Başkanlığının 09/02/2017 tarihli raporuna göre, sanığa ait idrar örneğinde Sentetik Cannabinoidlerden (...) tespit edildiği, sanığın savunmasında ise izinde bulunduğu süre içerisinde uyuşturucu kullandığını, kurum içerisinde uyuşturucu madde kullanmadığını belirtmesi karşısında, Adli Tıp Kurumu'nun emsal nitelikteki kararları ile “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi nazara alınarak, ceza infaz kurumunda uyuşturucu kullandığına dair kesin ve inandırıcı delil bulunmayan sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanun'un 191. maddesi kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında,
    2- Kabule göre de;
    Foça Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/370 esas sayılı dosyasındaki suç tarihinin 17/01/2017, iddianame düzenleme tarihinin ise 30/03/2017 olduğu, Foça Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/1427 esas sayılı dosyasındaki suç tarihinin 16/01/2017, iddianame düzenleme tarihinin ise 20/10/2017 olduğu cihetle, belirtilen davalara konu eylemlerin aynı ve suçların işlendiği tarihlerin zaman aralığı itibariyle yakın olması, sanık hakkında atılı suçtan düzenlenen ve hukukî kesintinin sağlandığı Foça Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/370 esas sayılı dosyasına ilişkin iddianamenin 30/03/2017 tarihinde düzenlenmesi ve sanığa atılı dava konusu diğer eylemin ise iş bu tarih öncesine ilişkin olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın tek bir suç işleme kararı doğrultusunda hareket edip etmediğinin, dolayısıyla hakkında zincirleme suça ilişkin 5237 sayılı Kanun’un 43. maddesinin uygulanma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, her bir eylem için ayrı ayrı ceza verilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16.02.2021 gün ve 2020-8522 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.03.2021 gün ve KYB - 2021/29341 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    16. 01.2017 günü Foça Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olan inceleme dışı ...'in çantasında uyuşturucu madde ele geçmesi ve adı geçenin görünüm itibariyle uyuşturucu madde etkisinde olduğunun gözlemlenmesi üzerine infaz kurumu görevlilerince yapılan kontrolde aynı cezaevinde hükümlü olan ... ile inceleme dışı ...'ın da konuşmalarında bozukluk olduğu ve ayakta duramayacak vaziyette bulundukları tespit edilerek uyuşturucu madde kullandıkları şüphesi ile haklarında soruşturma işlemlerine başlanıldığı,
    Kriminal Polis Laboratuvarı uzmanlık raporuna göre, ... isimli hükümlüden ele geçirilen maddenin ... etken maddesi taşıyan sentetik Kannabinoid olduğu, hükümlü ve diğerlerinin usulüne uygun olarak alınan kan ve idrar örnekleri üzerinde İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 09.02.2017 tarihli raporda, kan ve idrarlarında da ele geçen madde ile uyumlu olan ... etken maddeleri taşıyan uyuşturucu madde bulunduğunun tespit edildiği, yine hükümlü ... hakkında ceza infaz kurumu görevlilerince düzenlenen 17.01.2017 tarihli tutanağa göre hükümlünün konuşmasında bozukluk ve ayakta duramayacak kadar halsiz olduğunun görülmesi üzerine uyuşturucu madde kullandığı şüphesiyle 18.01.2017 tarihinde tekrar kan ve idrar örneklerinin alındığı, İzmir Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca düzenlenen ikinci raporda, kanında uyuşturucu maddeye rastlanılmadığı fakat idrarında uyuşturucu madde bulunduğunun tespit edildiği,
    16.01.2017 tarihli eylem nedeniyle Foça Cumhuriyet Başsavcılığının 20.10.2017 tarihli iddianamesi ile hükümlünün infaz kurumuna yasak eşya sokma suçundan cezalandırılması istemiyle Foça Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davasının açıldığı, Mahkemenin 25.12.2018 tarih ve 217/1427 Esas, 2018/1520 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 197/1, 297/1-2, 62/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükümlü yönünden kararın istinaf edilmemesi nedeniyle kararın 01.04.2019 tarihinde kesinleştiği,
    17.01.2017 tarihli eylem nedeniyle de Foça Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/370 Esas sayılı dosyasında ise evrakın ayrı bir soruşturmaya kaydedildiği ve Foça Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 30.03.2017 tarihli iddianame ile infaz kurumuna yasak eşya sokma suçundan açılan kamu davasında, Foça Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/370-698 Esas-Karar sayılı dosyasında, 13.07.2017 tarihli karar ile sanığın 5237 sayılı TCK.nın 207/1, 297/1-2, 62/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın istinaf edilmemesi nedeniyle 06.09.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla;
    I- 1 no.lu Kanun Yararına Bozma isteminin incelenmesinde;
    Hükümlü ...'ın infaz kurumu görevlilerince bir iki gün arayla gözlemlenip tutanağa bağlanan hal ve hareketleri, kan ve idrarında ... ve ... isimli hükümlülerle birlikte ...'in çantasından ele geçirilen uyuşturucu madde ile aynı etken maddenin bulunması nazara alınarak; uyuşturucu maddeyi cezaevinden izinli olarak çıktığında kullandığına dair savunmasına itibar edilmesi mümkün olmadığından mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik görülmemiştir.
    Açıklanan nedenlerle; Adalet Bakanlığının Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği, yerinde görülmediğinden Kanun Yararına Bozma isteminin REDDİNE,
    II- 2 no.lu Kanun Yararına Bozma isteminin incelenmesinde;
    Hükümlü hakkında bir gün ara ile iki ayrı tutanak tutulup iki kere kan ve idrar örneklerinin alındığı ve düzenlenen evrakın iki ayrı soruşturmaya kaydedilmesi sonucu Foça Asliye Ceza Mahkemesinin 13.07.2017 gün ve 2017/370-698 E-K ile aynı mahkemenin 25.12.2018 gün ve 2017/1427 E, 2018/1520 K. sayılı dosyaları ile yargılamalarının yapılarak iki kez cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; dosyaların birleştirilip tüm deliller birlikte gözetilmek suretiyle eylemlerin tek suç, ayrı suç veya zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirilikten sonra hükümlünün hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığının Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Foça Asliye Ceza Mahkemesinin 13.07.2017 tarihli ve 2017/370 Esas, 2017/698 sayılı Kararı ile Foça Asliye Ceza Mahkemesinin 25.12.2018 tarihli ve 2017/1427 Esas, 2018/1520 sayılı Kararlarının CMK.nın 309/4-a maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara