Yanlar arasında görülen "elatmanın önlenmesi ve yıkım" davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava; elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ne var ki, davacının, dava dilekçesinde taşınmazla ilgili olarak bir değer belirtmediği, yargılama sırasında da taşınmazın değeri konusunda bir açıklama yapılmadığı, keşfen değerin saptanmadığı ve harç tamamlatılmadan yargılamaya devam edildiği görülmektedir.
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür davalarda, 6100 sayılı HMK’nun 120. (1086 sayılı HUMK.’nun 413. maddesi) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca; dava değerinin ve buna göre alınacak harcın çekişme konusu taşınmazın ve üzerindeki muhdesatın değerinin toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur. (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.)
Bilindiği üzere; 492 sayılı Harçlar Yasası, harcın alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. Anılan Yasasının 30. ve 32. maddelerinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır.
Hal böyle olunca; dava dilekçesinde elatmanın önlenmesi isteği bakımından çekişmeli taşınmazla ilgili olarak davacı tarafından bir değer belirtilmediği gözetilmek suretiyle, davacıya çekişme konusu taşınmaz malın değerinin sorularak açıklattırılması, değere itiraz edilmesi halinde keşfen değerin saptanması, belirlenecek değer üzerinden nispi tarifeye göre harcın tamamlatılması, ondan sonra işin esası incelenerek hükme bağlanması gerekirken, kabul edilen ecrimisil değeri üzerinden harç alınmakla yetinilmesi isabetsizdir.
Davacının, temyiz itirazları bu yönüyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,12.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.