Esas No: 2022/549
Karar No: 2022/16134
Karar Tarihi: 09.11.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2022/549 Esas 2022/16134 Karar Sayılı İlamı
8. Ceza Dairesi 2022/549 E. , 2022/16134 K."İçtihat Metni"
İhbarname No : KYB - 2021/147967
Mala zarar verme ve hakkı olmayan yere tecavüz suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Amasya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/04/2021 tarihli ve 2020/5753 soruşturma, 2021/1458 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Amasya Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/07/2021 tarihli ve 2021/1953 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi hâlde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, müştekinin şikayet dilekçesinde ve ifadesinde özetle, Amasya İli Merkez ... Köyü 121 Ada ve 1 parsel üzerinde 115 m² alanın adına tapulu tahsis belgesi bulunduğunu, tüm haklarının kendisine ait olduğunu, taşınmaz üzerindeki bina için ifraz yapılarak şahsına satılması için müracaatta bulunduğunu ve müracaatının kabul edildiğini, kendisine tahsis edilen 115 m² lik binayı şüpheli ...'nin yıkarak yerine temeli beton perde duvar olmak üzere çelik direk ve çelik çatılı taşınmaz inşa ettiğini, İl Özel İdaresinin kaçak yapılan yapıya müdahale etmesi gerekirken kendisinin ifrazını istediği kısmın ifraz işlemini askıya aldığını, kaçak yapılan yapıya da müdahale etmediğini belirterek şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma sonunda, kardeş olan müşteki ve şüpheli arasında yapılan sözlü anlaşma ile taşınmazların çatılarının tamir edilmesi için köy muhtarının da onayıyla tadilata başlandığı, köy muhtarı ve inşaat ustası ... ...'nin beyanları ile desteklenen şüpheli savunmasına göre yapılan işlemin binanın tamamının yıkılması değil tadilat çalışması olduğu, taşınmaz üzerinde sadece ... ve ... adına değil ... ... adına da tapu tahsis belgesi olduğunun tespit edildiği ve ecrimisil hesaplamasında hatalı uygulama yapıldığı, ancak yapılan bu hatalı işlemin idari işlem olması sebebiyle ve düzeltilerek tahakkukun gerçekleştirilmesinin mümkün olduğu, tapu tahsis belgesinin mülkiyete yönelik belge olmadığı, yapının yıkılmadan tadilat yapılmış olmasının da tapu tahsis belgesine esas hak sahipliğini ortadan kaldırmadığından atılı suçlar bakımından yasal unsurların oluşmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, bahse konu taşınmaza ilişkin müşteki ve şüpheli dışında üçüncü bir şahsa ait tapu tahsis belgesi bulunduğu, dosyada mevcut Amasya Valiliği Kadastro Müdürlüğünün 24/09/2020 tarihli raporuna göre şüphelinin anılan taşınmaz üzerine betonarme depo yaptığının tespit edildiği anlaşılmakla, suça konu taşınmazın tapu ve kadastro kayıtları getirtilerek öncelikle taşınmazda hak sahipliği bulunan kişilerin açık adres ve kimlik bilgilerinin tespitini müteakip, taşınmaz üzerinde hukuki yahut fiili bir taksim olup olmadığına dair beyanlarına başvurulması, varsa fiili taksim belgesi getirtilerek, mahallinde teknik bilirkişiler ve yöreyi iyi bilen tanık ve tarafsız mahalli bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak, malikler arasında fiili taksim olup olmadığı, fiili taksim var ise şikayetçiye bırakılan kısma şüphelinin tecavüzünün bulunup bulunmadığı, fiili taksim yok ise şüphelinin, şikayetçinin tasarrufunu engelleyip engellemediği ve taşınmazda kendi payından fazla yeri kullanıp kullanmadığı, taşınmaz üzerinde bulunan yapının şüpheli tarafından yıkılıp yıkılmadığının yöreyi iyi bilen tarafsız yerel bilirkişiler ve tanıklardan da sorulup saptanarak, toplanacak deliller ve yapılacak inceleme sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi nedeniyle, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek ... Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 23.11.2021 gün ve 2021/20305 sayılı Kanun Yararına Bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.01.2022 gün ve KYB-2021/147967 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Müşteki ... Amasya Cumhuriyet Başsavcılığına sunmuş olduğu şikayet dilekçesi ve alınan ifadesinde özetle; mülkiyeti İl Özel İdaresine ait 121 ada ve 1 parsel üzerinde 115 m² alanlı adına tapu kayıt belgesi bulunan ve üzerine kuruluk, ...'den ibaret yapı bulunduğunu, bu tahsisli yerin yanında da ecri misil bedelini İl Özel İdaresine ödediği üzerinde 1983 yılında tarafına yapılan ve elektrik, su abonelerinin adına kayıtlı bulunan beton ev olduğunu, 115 m² alanın adına tapulu tahsis belgesi bulunduğundan ve diğer binanın da ecri misil bedelini ödediğini ve tüm haklarının kendisine ait olduğu bina için özel idaresine müracaat ederek ifraz yapılarak şahsına satılması için müracaatta bulunduğunu İl Özel İdare Müdürlüğünce gerekli inceleme ve tetkik işlemlerinden sonra müracaatının kabul edildiğini, kendisine tahsis edilen 115 m²'lik binayı kardeşi ...'nin yıkarak yerine temeli beton perde duvar olmak üzere çelik direk ve çelik çatılı taşınmaz inşa ettiğini, durumu İl Özel İdaresine bildirdiğini, İl Özel İdaresi kaçak yapılan yapıya müdahale etmesi gerekirken kendisinin ifrazını istediği kısmın ifraz işlemini askıya aldığını, kaçak yapılan yapıya da müdahale etmediğini belirterek ...'den şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında "... kardeş olan müşteki ve şüpheli arasında yapılan sözlü anlaşma ile taşınmazların çatılarının tamir edilmesi için köy muhtarının da onayıyla tadilata başlandığı, köy muhtarı ve inşaat ustası ... ...'nin beyanları ile desteklenen şüpheli savunmasına göre yapılan işlemin binanın tamamının yıkılması değil tadilat çalışması olduğu, taşınmaz üzerinde sadece ... ve ... adına değil ... ... adına da tapu tahsis belgesi olduğunun tespit edildiği ve ecri misil hesaplamasında hatalı uygulama yapıldığı, ancak yapılan bu hatalı işlemin idari işlem olması sebebiyle ve düzeltilerek tahakkukun gerçekleştirilmesinin mümkün olduğu, tapu tahsis belgesinin mülkiyete yönelik belge olmadığı, yapının yıkılmadan tadilat yapılmış olmasının da tapu tahsis belgesine esas hak sahipliğini ortadan kaldırmadığından atılı suçlar bakımından yasal unsurların oluşmadığı" gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve müşteki tarafından yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemeleri Kanununda;
“Madde 160 - (1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Madde 170 - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
Madde 172 - (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
Madde 173 - (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh Ceza Hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh Ceza Hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz." şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
Soruşturmaya konu olayda, bahse konu taşınmaza ilişkin müşteki ve şüpheli dışında üçüncü bir şahsa ait tapu tahsis belgesi bulunduğu, dosyada mevcut Amasya Valiliği Kadastro Müdürlüğünün 24.09.2020 tarihli raporuna göre şüphelinin anılan taşınmaz üzerine betonarme depo yaptığının tespit edildiği, şüpheli ...'nin ise 2006 yılında babalarının vefatından sonra kardeşleri ile aralarında yaptıkları sözlü anlaşma ile kendisine verilen taşınmazdaki yıpranmış yapıları köy muhtarının inşaat izni üzerine tadil ettiğini belirtmiş olduğu anlaşılmakla, suça konu taşınmazın tapu ve kadastro kayıtları getirtilerek incelikle taşınmazda hak sahipliği bulunan kişilerin açık adres ve kimlik bilgilerinin tespit edilerek taşınmaz üzerinde hukuki veya fiili bir taksim olup olmadığına dair beyanlarına başvurulması, varsa fiili taksim belgesi getirtilerek, mahallinde teknik bilirkişiler ve yöreyi iyi bilen tanık ve tarafsız mahalli bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak, malikler arasında fiili taksim olup olmadığı, fiili taksim var ise şikayetçiye bırakılan kısma şüphelinin tecavüzünün bulunup bulunmadığı, fiili taksim yok ise şüphelinin, şikayetçinin tasarrufunu engelleyip engellemediği ve taşınmazda kendi payından fazla yeri kullanıp kullanmadığı, taşınmaz üzerinde bulunan yapının şüpheli tarafından yıkılıp yıkılmadığının yöreyi iyi bilen tarafsız yerel bilirkişiler ve tanıklardan da sorulup saptanarak sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve ... Bakanlığı'nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Amasya Sulh Ceza Hakimliği'nin 12.07.2021 tarihli ve 2021/1953 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının CMK.nın 309/4-a maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın ... Bakanlığı'na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 09.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.