Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/14400 Esas 2012/2590 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/14400
Karar No: 2012/2590

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/14400 Esas 2012/2590 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, miras bırakanları Ş.. G..’in kendi miras bırakanından intikal eden taşınmazlarla ilgili olarak mirasçılarla yaptıkları taksim doğrultusunda tapuda intikal yaptırdıkları sırada isim benzerliği nedeniyle taksime aykırı olarak 25 nolu parselin davalı Ş.., .. parselin murisleri adına tescil edildiğini ve bu durumun yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı bir davaya sebep olduğunu ileri sürerek tapuyu iptal ve payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir. Davalılar ise bu iddiaları reddetmiştir. Mahkeme, çekişmeli taşınmazın davalı Ş..adına yapılan tescilinin yolsuz olduğu ve tapu iptal ve tescile karar verilmesi gerektiğine karar vermiştir. Ancak kararda dahili davalılara pay verilmesi ve davalıların vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz bulunmuştur. Kararda Türk Medeni Kanununun 676 ve 1023. maddeleri işaret edilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2011/14400 E.  ,  2012/2590 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ     : ÇANAKKALE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ     : 18/05/2011
    NUMARASI     : 2010/215-2011/251

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, miras bırakanları Ş.. G..’in kendi miras bırakanından intikal eden taşınmazlarla ilgili olarak mirasçılarla yaptıkları taksim doğrultusunda  tapuda  intikal yaptırdıkları sırada isim benzerliği nedeniyle  taksime  aykırı olarak 25 nolu parselin davalı Ş.., .. parselin murisleri adına tescil edildiğini, fiili kullanımın ise başından beri doğru parseller üzerinden yapıldığını, davalı Ş.."nin .. nolu parseli 11.02.2002 tarihinde davalı E.."a satış yolu ile devrettiğini,  E.."un Yanlışlığı farkettiği halde  çekişme konusu yeri davalı H.."a muvazaalı ve kötüniyetli olarak 05.05.2006 tarihinde temlik ettiğini ileri sürerek,  .. parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile payları oranında adlarına tesciline, tapuda üzerlerine kayıtlı  .. parsel sayılı taşınmazın ise istem ve talep halinde tapusunun iptali ile davalılar adına tescilini istemişlerdir.
    Davalı E.., çekişme konusu yer için 16 dönüm üzerinden para ödediğini,  yanlışlığı öğrendiğinde davacılar ile satan davalının zararını gidermeye ve kayıtları düzeltmeye yanaşmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı  Ş.., taşınmazların hata sonucu taksime aykırı tescil edildiklerini,  ..parsel adına kayıtlı olmasına rağmen intikalden itibaren .. parseli kullanıp fiilen anılan parseli diğer davalı E..’a sattığını savunmuştur.
    Davalı H..pu kaydına güvenerek taşınmazı satın aldığını, taraflar arasındaki ilişkiler hakkında bilgisinin olmadığını, davanın reddini savunmuştur.
    Davanın reddine dair verilen karar, Dairece; “.... iddianın ileri sürülüş biçiminden ve içeriğinden davacıların yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı olarak eldeki davayı açtıkları  mirasçıların Türk Medeni Yasasının 676. maddesi hükmüne göre  taksim yaptıkları ve taksime dayalı akit uyarınca sicillerin oluştuğu, ancak çekişmeli .. nolu parselin bu taksimde kime bırakıldığına dair açıklık olmamasına rağmen yolsuz biçimde davalı Ş.. adına tescille kaydın oluştuğu, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı davaların hak düşürücü süreye ve zaman aşımına tabi olmadığı, hal böyle olunca; işin esasına girilmesi gerekirken hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek ve buna bağlı olarak da hak düşürücü süreden davanın reddedilmiş olmasının  doğru olmadığı”  gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı H.. K. vekili, davalı E.. Ç.. vekili ve katılma yolu ile davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.                                        
    Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacılar; miras bırakanları Ş.., davalı Ş.. ve diğer mirasçılar arasında tapuda düzenlenen 08.10.1999 tarihli akit ile muris İ.. T.. P.."dan kalan taşınmazların intikalleri yaptırılarak aralarında yaptıkları rızai taksim sözleşmesi gereği çekişme konusu .. parsel sayılı taşınmazın miras bırakanları Ş., .. parselin ise davalı Ş.."ye bırakıldığı ve fiili olarakta  bu şekilde kullandıkları halde, isim benzerliği sebebi ile hata yapılarak .. parselin murisleri adına, ..parselin ise davalı adına tapuya tescil edildiğini, davalının daha sonradan .. parseli davalı E.."a, E.."un da muvazaalı ve kötüniyetli olarak diğer davalı H.."a satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek, tapi iptal ve adlarına tescil istekli eldeki davayı açmışlardır.
    Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamında işaret edildiği şekilde  işin esasına girilmek suretiyle, çekişme konusu taşınmazın davalı Ş..adına yapılan tescilinin yolsuz olduğunun, davalı Ş.."den yeri satın alan davalı E.."un yolsuz tescili bile bile taşınmazı çiftçilikle uğraşmadığı ve E.."un kızkardeşinin eşinin ortağı olduğu tespit edilen davalı H."a sattığı, davalı H.."un edinimin de iyiniyetli olmadığı ve Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koruyuculuğunda yaralanamayacağı  saptanmak suretiyle  tapu iptal ve tescile karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalılar E..Ç.. ile H.. K.."ın tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Davacıların temyiz itirazlarına gelince; davacılar çekişme konusu taşınmazın kök muris İ.. T. P. mirasçıları arasında yapılan rızai taksim neticesinde miras bırakanları  Ş..."ye bırakıldığı iddiasıyla tapu iptal ve kendileri adına tescil isteğinde bulunmuşlardır. Taksim iddiası davalı Ş.. ile yargılama sırasında davaya dahil edilen kök muris İ.."in diğer mirasçılarının da kabulündedir.
    Hal böyle olunca, çekişme konusu taşınmazın tapusunun iptali ile miras bırakan Ş.. G.. mirasçıları olan davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile dahili davalılara da pay verilmek suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, davada haksız çıktıkları halde davalılar H.. ve E.. yararına vekalet ücretine hükmedilmiş olması da  isabetsizdir.
    Davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.03.2012  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara