Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, D..B.."ın maliki ve paydaşı olduğu taşınmazlar üzerinde ikamet ettikleri evleri bulunduğunu, davalıların binasının kör cephesine açılan pencerelerin komşuluk hukukuna, projeye, örf ve adete uygun olmadığını, rahatsız edici nitelikte bulunduğunu belirterek kapatılmasına karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, açılan pencerelerin komşuluk hukukuna aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan pencerelerin kapatılması suretiyle elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davalıların kullanımında olan 3 katlı binaya açılan pencerelerin, komşu parselde yer alan davacıların bahçesine ve binalarının ön cephesine bakar vaziyette bulunduğu ve projesine aykırı olduğu gibi mahremiyetlerini de ihlal ettiği iddiası ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, bir kimsenin mülkiyet alanında kalan taşınmazı TMK’nun 683. maddesi hükmü gereğince kanunun öngördüğü sınırlar içinde kalmak koşulu ile dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarruf etme hakkına sahip olduğu kuşkusuzdur. Bu husus, aynı zamanda Anayasa’nın 35. maddesi hükmü gereğidir.
Davalı tarafın kendi mülkiyet alanında kalan taşınmazdaki binalarına pencere açmaları da mülkiyet hakkının bahşettiği bir hak olup, şayet imara aykırı bir yapılanma var ise bu hususun 3194 Sayılı Kanunun 32 ve 42. maddeleri uyarınca idari yaptırımı gerektirip idareyi ilgilendireceğinde de kuşku yoktur.
Öte yandan, mahremiyetin ihlal edildiği iddiasının dinlenmesine olanak bulunmadığı gibi, davacı tarafa ne gibi bir zarar verildiği de kanıtlanmış değildir.
Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalıların temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.3.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.