Esas No: 2013/30887
Karar No: 2016/5025
Karar Tarihi: 17.05.2016
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/30887 Esas 2016/5025 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatına ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklar M.. Y.. ve S.. Y.."in, hayvancılık yapan katılandan 30 adet koyunu 6.000 TL"ye satın aldıkları, karşılığında M.. Y.."in borçlu, S.. Y.."in kefil olarak imzaladığı 13/02/2006 vade tarihli senedi verdikleri, borcun 1.950 TL"sini peyderpey ödedikleri, kalan paranın ödenmesi için katılanın 09/03/2006 tarihinde sanık M.. Y.. ile görüşüp yanında tanık Ö.. A.. olduğu halde buluştukları, sanık M.."in sanık M.. Ö.."i veteriner olarak tanıştırdığı ve A.. R..."ya hayvan sattığını, ondan alacağı parayı çek olarak kendisine vereceğini söylediği, sanık A.. R.."Nın Şekerbank .. şubesi ... nolu hesaptan verilme çeki 30/03/2005 tarih ve 4.100 TL bedelli olarak düzenleyerek katılana verdiği, buna karşılık katılanın da 6.000 TL"lik senedi sanıklar M.. ve S.."e iade ettiği, katılanın çeki ibrazında çekin tedavülden kalktığının, çek vasfının bulunmadığının bildirildiği, sanıkların bu şekilde atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
1- Sanıklar S.. Y.. ve M.. Ö.. hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanık M.. Ö.."in savunmalarında, katılan ile diğer sanıklar arasındaki hayvan alışverişi konusunda herhangi bir bilgisi olmadığını, kendisinin katılandan borç para alması nedeniyle söz konusu çeki verdiğini belirttiği, Şekerbank .. şubesinden alınan yazı cevabında, çekte görünen tarihe göre çekin geçerli olduğu, ancak; çekte yazılı tarihte karşılığının bulunmadığının bildirildiği, katılanın çeki aldığını beyan ettiği tarih ile çekte yazılan tarihin birbiri ile uyuşmadığı, suça konu çekin üzerindeki tarih dikkate alındığında, katılanın çekin verildiğini beyan ettiği tarihten yaklaşık bir yıl öncesine ait olduğu ve bu husus açıkça görülebileceğinden aldatıcılık unsurunun bulunmayacağı, diğer taraftan söz konusu çekin sahte olmadığı, sanık M.. Ö.."e ait hesaba ilişkin olup, üzerindeki tarihte geçerli olduğunun bildirildiği, sanıkların birlikte hareket ederek, ortak suç işleme iradesiyle katılanı dolandırdıklarına ilişkin kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla; sanıkların atılı suçtan beraatına ilişkin hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçların sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanık beyanlarındaki çelişkilerin giderilmediğine ve atılı suçun unsurlarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık M.. Y.. hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın hükümden önce 10/11/2011 tarihinde öldüğünün UYAP üzerinde MERNİS"ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/05/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.