Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/12965 Esas 2012/2388 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/12965
Karar No: 2012/2388

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/12965 Esas 2012/2388 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, sahip oldukları taşınmazın bir kısmının tapu kaydının iptal edildiğini ve uğradıkları zararın karşılanması gerektiğini ileri sürerek tazminat istemişlerdir. Ancak davalı, davanın zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak reddedilmesini istemiştir. Mahkeme de bu gerekçeyle davanın reddine karar vermiştir.
Ancak dosyanın incelenmesi sonucunda, tapu iptaliyle ilgili daha önce kesinleşen bir mahkeme kararı olduğu ve bu nedenle davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığı belirlenmiştir. Bu nedenle mahkeme kararı bozulmuş ve yeniden araştırma yapılması istenmiştir.
Kararda belirtilen kanun maddeleri:
- 3621 Sayılı Yasa
- Borçlar Kanunu'nun 61, 66 ve 125. maddeleri
- 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi
- 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi
1. Hukuk Dairesi         2011/12965 E.  ,  2012/2388 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : RİZE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 14/07/2011
    NUMARASI : 2010/284-2011/362

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar,  maliki oldukları ... parsel sayılı taşınmazın 169,68 m² lik kısmının 3621 Sayılı Yasa uyarınca tapu kaydının iptali ile kütükten terkin edildiğini, uğranılan zararın karşılanması gerektiğini ileri sürerek tazminat isteğinde bulunmuşlardır.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tapu iptal ve terkin kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.                              
    Karar,  davacılar  vekilince  tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 6.3.2012  Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler  vekili Avukat A.. H.. ile  temyiz edilen vekili Avukat G.. T.. geldiler,duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi   tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: 
    Dava, 3621 Sayılı Yasa uyarınca tapu iptal ve taşınmazın sicil kaydının kütükten terkininden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; Hazine tarafından 3621 Sayılı Yasa uyarınca tapu iptal ve sicil kaydının kütükten terkini isteği ile açılan dava sonucunda, Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/720 esas 2007/159 karar sayılı 17.5.2007 tarihli kararı ile çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmazın 169.68 m²lik bölüm yönünden davanın kabulüne karar verildiği, temyiz edilmeksizin 14.9.2007 tarihinde kesinleştiği, eldeki tazminat istekli davanın ise 21.5.2010 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.Hemen  belirtilmelidir  ki, kural  olarak  şey  elinden  alınan  kimse  verdiği  şeyi  istemeyip müsbet zararının  tazminini   isteyebileceği  gibi  akdi  feshedip zapta  ilişkin  yasal düzenlemelerden yararlanarak  verdiği  şeyin geri  alınmasını  isteme  hakkına da  haizdir. Somut  olayda  davacının  malik  olduğu  taşınmazın (bir  bölümünün)  tapusu (sicil kaldı)  kesinleşen  mahkeme   kararıyla  iptal  edildiğine  göre    yasal  düzenlemelerden kaynaklanan zapta  karşı  tekeffül hükümleri  çerçevesinde   isteğinin   tazminat  olacağı  tartışmasızdır. Şu da  ifade  edilmelidir  ki,  böylesi  bir  durumda Borçlar  Kanununun 61  ve  devamı  hükümlerinde  öngörülen  sebepsiz  zenginleşme   kurallarının   özellikle   aynı  yasanın  66. maddesinde  yer alan  zamanaşımının  somut  olayda   uygulama  yerinin  bulunmadığı  sabittir.
    O halde, zapt  vaki olduğu  ve tekeffül  hükümlerinin  uygulanması  gerektiği  hallerde  hangi   zamanaşımının uygulanacağı, başlangıcı  ve    süresinin  ne  olacağı  yönleri  üzerinde  durulmasında  fayda  görülmektedir.
    Bilindiği  üzere  zapt, çok  kez   önceden bilinmesi  ve  kestirilmesi  mümkün  olmayan bir  haldir. Bu  itibarla  zamanaşımı  zaptın  vaki  olduğu  tarihte  başlar. Taşınmazın  zaptına  ilişkin   mahkeme  kararının kesinleştiği  tarih  zamanaşımının  başlangıcı  olur.Diğer  taraftan  zapttan  doğan  davaların  kaç  yıllık  zamanaşımına  tabi  olacağı   hakkında  kanunda  açıkça bir  hüküm  yoktur. Öyleyse  Borçlar  Kanununun 125. maddesi  gereğince  genel  hükümlere  bağlı  kalınarak  zamanaşımının  10 yıl  süreli  olduğunu kabul  etmek  gerekir. Nitekim, 9.10.1946  günlü  ve 6/12  sayılı İçtihadı Birleştirme  Kararında “ Ayrıca  dava  sebebine  bakılarak, olaya  uyan  zamanaşımı veya  hak  düşüren  süre  hükümlerinin  uygulanması gerekir; Bu  arada  yerine  göre, Borçlar Kanununun 125. maddesinde  yazılı  10  yıllık  zamanaşımı uygulanabilir” biçimindeki  benimseme  şeklini  istikrar kazanmış içtihatları da teyit eder niteliktedir.   (B.13HD.13.12.1988T.4424E, 6089K,Y1. H.D.1.11.1976 tarih 10332E.10527K)
    Somut  olaya gelince; taşınmaz maliki yönünden zapt, Rize 2.Asliye Hukuk  Mahkemesinin temyiz edilmeksizin 14.9.2007 tarihinde  kesinleşen 2005/720 Esas, 2007/159 karar sayılı  kararı  ile  gerçekleştiğine  göre  eldeki  davanın  açıldığı  tarih  gözetildiğinde  davanın  yasal süre  içinde  açıldığı  kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 900.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına,   6.3.2012  tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 
                                    

    Hemen Ara