Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/12985 Esas 2012/2384 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/12985
Karar No: 2012/2384

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/12985 Esas 2012/2384 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, uyuşturucu madde ticareti nedeniyle İtalya'da 30 yıl ceza aldığını ve sahte vekaletname ile malik olduğu taşınmazının davalı M.. adına tescil edildiğini, kötüniyetli hareket ettiklerini ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkeme, davalı M..\"e yapılan temlike esas olan vekaletnamenin geçersiz olduğu, diğer davalıların iyiniyetli oldukları gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, davacının kısıtlı olması sebebiyle kendisine vasi atanması gerektiği ve TMK'nun 462/8 maddesi uyarınca, açılan dava için vesayet makamından izin alınması gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri: 5718 sayılı Yasanın 10. maddesi, 4721 Sayılı TMK'nun 407. maddesi, ve 1086 sayılı HUMK'nın 428.maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2011/12985 E.  ,  2012/2384 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSKENDERUN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 29/03/2011
    NUMARASI : 2011/102-2011/144

    Taraflar arasında görülen davada;  
     Davacı, uyuşturucu madde ticaretinden 30 yıl ceza aldığını ve halen İtalya"da tutuklu bulunduğunu, sahte vekaletname ile maliki olduğu ... parsel sayılı taşınmazının davalı M.. adına tescil edildiğini, bir kısım paylarının M.. tarafından diğer davalılara satış suretiyle temlik edildiğini, davalıların İtalya"da tutuklu bulunduğunu bildikleri halde kötüniyetli hareket ettiklerini ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı M.. A.., davanın reddini savunmuş; diğer davalı M.. ise M.. A..tarafından dolandırıldığını belirtmiş, davalı S.. ise davayı takip etmemiştir.
    Mahkemece,  davalı M.."e yapılan temlike esas olan vekaletnamenin geçersiz olduğu, ikinci el durumundaki diğer davalıların iyiniyetli oldukları gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.                          
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 06.03.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat H.. Z.. geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı asiller ve temyiz edilen davalı vekili Avukat gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi   tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; Davacı İ.. K.."nün İtalya"da işlediği suçtan dolayı 22 yıl süreli ceza mahkumiyeti aldığı ve 29.7.1991 tarihinden itibaren halen aynı yerde tutuklu bulunduğu, davacı adına vekil M.. K.. tarafından vekil edilen Av. H..Z.."in İ. K.. adına eldeki davayı açtığı, mahkemece anılan vekil huzuru ile davanın görülerek sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki; 5718 sayılı Yasanın 10. maddesinde vesayet, kısıtlılık gibi hallerde kişinin milli hukukunun uygulanacağı öngörülmüş, 4721 Sayılı TMK nun 407. maddesinde ise 1 yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan kişinin kısıtlanacağı hüküm altına alınmıştır.
    O halde; İ.. K..."nün kısıtlı olması sebebiyle kendisine vasi atanması hususunda davacı vekiline olanak tanınması, atandığı takdirde vasiden vekaletname alınması ve TMK"nun 462/8 maddesi hükmü uyarınca, açılan dava için vesayet makamından icazet konusunda izin alınması ondan sonra işin esasına girilerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken, kamu düzenine ilişkin bulunan ve resen gözetilmesi gerekli vesayet hükümleri ve usuli işlemler gibi davanın görülebilme koşulu yerine getirilmeksizin sonuca gidilmesi doğru değildir.  
    Davacının temyiz isteği bu sebeple yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 900.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 06.03.2012  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
         

     

     

     


     

    Hemen Ara