Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, paydaşı bulunduğu taşınmazın davalı tarafından haksız biçimde kullanıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazı dava dışı paydaştan kiraladığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının taşınmazı muvafakate dayalı olarak kullandığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteğinin reddine, ecrimisil isteğinin ise kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, dükkan nitelikli taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, taşınmazın 2003 yılından beri şirket tarafından kullanılmasına davacının zımnen muvafakat ettiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteğinin reddine, ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davacının temyizine gelince; çekişme konusu .. ada .. nolu parseldeki dükkanın 1/2 payının davacı, ½ payının dava dışı .. Rum Hastanesi adına kayıtlı olduğu, taşınmazın 1.2.2002 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile dava dışı paydaş tarafından davalıya kiraya verildiği sabittir.
Bilindiği ve Türk Medeni Kanununun 691. maddesinde düzenlendiği üzere paylı mülkiyette önemli olan idari tasarrufların hüküm ifade edebilmesi pay ve paydaş çoğunluğu ile gerçekleştirilmiş olmasına bağlıdır. 27.11.1946 tarih 28/15 sayılı İnançları Birleştirme Kararında da belirtildiği gibi mülkün kiraya verilmesi önemli idari tasarruflardandır. Değinilen yasal düzenleme ve yargısal uygulamaya göre pay ve paydaş çoğunluğuna dayanmayan kira sözleşmelerine geçerlilik tanıma olanağı yoktur.
Somut olayda da ½ pay sahibi tarafından yapılan kiraya verme işleminin geçerli olmadığı açıktır.
Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Kabule göre de, davalı davacının muvafakati ile taşınmazı kullanıyor olsa bile dava açmakla muvafakatin geri alındığı hususunun gözetilmemesi de isabetsizdir.
Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.