Esas No: 2013/29703
Karar No: 2016/5009
Karar Tarihi: 17.05.2016
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/29703 Esas 2016/5009 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık L.. C.."in, .... Sanayi Ticaret Limited Şirketi"nin hissedarı ve yetkili temsilcisi iken, şirket hisselerini 13/12/2007 tarihinde devrettiği, bu hususun Ticaret Sicil Gazetesi"nde 03/01/2008 tarihinde ilan edildiği, yine 13/12/2007 tarihli karar ile sanığın şirketi temsil yetkisinin iptal edildiği, suça konu çekin de aralarında bulunduğu çek yapraklarının sanığın şirketi temsil yetkisinin iptal edildiği tarihten sonraki bir tarihte, yani 25/01/2008 tarihinde banka tarafından imza karşılığı sanığa teslim edildiği, sanığın da şirketi temsil yetkisinin bulunmamasına rağmen, Garanti Bankası .... şubesine ait .... seri nolu 02/03/2008 keşide tarihli, 10.600,00 TL bedelli çeki keşide edip aldığı mal karşılığı katılana gönderdiği iddia edilen olayda;
Katılanın talimatla alınan beyanında, sanıkla daha önceden ticari ilişkilerinin bulunduğunu, sanığın daha önceki borcuna karşılık suça konu çeki gönderdiğini ifade etmesi, sanığın savunmalarında, hissedarı ve yetkilisi olduğu şirket adına suça konu çeki keşide ettiğini, daha sonra şirket hisselerini ablası S.. D.."ya devrettiğini, çeki kendisi imzaladığı için katılana 5.000 TL"lik bir ödeme de yaptığını beyan etmesi, dosya arasında bulunan ticaret sicil gazetesi ve Ticaret Sicil Memurluğu"nun 05/03/2010 tarihli yazı cevabından anlaşılacağı üzere, çekin keşide edildiği tarihte keşideci şirket yetkilisi olan S.. D.."nın hüküm tarihinden sonra gönderdiği 26/06/2014 havale tarihli dilekçesinde, sanığın erkek kardeşi olup, kendisi yurt dışında olduğundan sanığı ticari mesul olarak görevlendirdiğini, suça konu çekin de kendi talimatı doğrultusunda keşide edildiğini belirtmesi karşısında, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/03/1998 gün ve 6/8–69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı, yine ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği dikkate alınarak, sanığın yasal unsurları itibariyle oluşmayan suçlardan beraatına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Kabule göre de;
TCK"nın 158/1-f-son maddesi gereğince, sanık hakkında elde ettiği haksız menfaatin iki katından az olamayacak şekilde adli para cezasına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 17/05/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.