Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, dava konuu bağımsız bölümün kök murislerinden kendilerine ve dava dışı diğer mirasçılarına intikal ettiğini, davalının söz konusu bağımsız bölümü haklı bir neden olmaksızın işgal ettiğini ileri sürerek, müdahalenin önlenmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, dava konusu bağımsız bölümü haricen satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne, dava konusu 14 nolu bağımsız bölüme davalının müdahalesinin men"in ilişkin olarak verilen mahkeme kararı Dairece, "14 nolu bağımsız bölüm dava edildiği halde 15 nolu bağımsız bölüm bakımından araştırma yapılarak davanın kabul edildiği" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, kat irtifakı kurulmuş bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup mahkemece, hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda gerekli olan inceleme ve uygulama yapılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde; diğer taraftan harici satış olgusuna değer verilmemiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ancak, ilk kararın davalı tarafından temyiz edilmiş ve anılan bozma kararına konu mahkeme kararında belirtilen dava değerine bir itiraz ileri sürülmemiş olması karşısında vekalet ücreti bakımından davalı yararına kazanılmış hak oluşturacağı gözetilmeksizin, bozmadan sonra belirlenen dava değeri esas alınmak suretiyle davalıya fazla vekalet ücreti yüklenerek aleyhine hüküm kurulması isabetsizdir.
Davalının bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.